Ah Bu Töreler Seks Hikayesi! (52)

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 52. Bölüm! (Osman 30 Y., Konya / Türkiye)

Ne olduğunu anlamaya çalıştım bir süre. Karımın sürekli, “Osman neyin var, kurban olayım, hocam söyleyin ne oldu?” diye ağlamaklı haykırışlarını duyuyordum. Kalbim mengene arasında sıkışmış gibiydi, derin derin nefes alıp verdim. Gözlerimi açıp karşımda karımı görünce kan beynime sıçradı. Bir anda karımın üzerine atıldım, tekme tokat dövmeye başladım. Karımın, “Yapma, Osman yapma!” diye bağırdığını duyuyordum, ama kendime engel olamıyordum. O esnada sırtımda yine bir sızı hissettim. Zehra hocanın kalın ipi beni kendime getirmişti. Sırtıma vurup duruyordu iple.

Yavaş yavaş sakinleşmeye başladım. Aysel karıma yardım etmeye çalışıyordu, karımın ağladığını duyuyordum. Aysel karımı yerden kaldırırken baktım karıma. Dudağı patlamış, burnundan kan geliyordu. Devamlı, “Ne yaptınız kocama?” deyip duruyordu. Kendi hali umurunda değildi. Ne olduğunu anlamaya başladım. Yaptıkları ‘Büyü!’ neticesi bir hayal görmüştüm ve hayalimde Kerim karımı sikiyordu. Sebebi de karımı sürekli aldatmış olmamdı. Evet, bu bir hayaldi. Hiçbir zaman gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şeydi bu. Ama ‘Büyü!’ bana bunu hayal de olsa göstermişti.

Aysel karımı banyoya götürürken, Zehra hoca sürekli, “Evladım ne gördün, anlat!” diyordu. Ona gördüklerimi anlatınca da, “Tamam, çok güzel. Büyü işe yarıyor!” dedi sevinçle. Biraz sonra karım ve Aysel içeri döndüler. Karım bana devamlı, “Kurban olduğum neyin var?” diye sorarken, Zehra hoca büyünün işe yaradığını söyledi. Gördüğüm hayalleri anlatınca karımın yüzü kıpkırmızı oldu, elini ağzına götürüp, “Tövbe tövbe, tövbe tövbe!” diyerek başını sallamaya başladı.

Zehra hoca karıma, “Kızım, büyü işe yarıyor. Şimdi bunu hallettik. Seni bunun için çağırdım zaten. Büyünün tamam olması için yapmamız gereken bir şey daha var, ama buna senin rıza göstermen gerek!” dedi. Karım atılarak, “Hocam kocamı iyileştirin, ne isterseniz yaparım, ne isterseniz!” dediğinde, Zehra hoca karıma, “Kızım, biliyorsun kocanın içinde kötü ruhlar var. Az önce bunların bir kısmını çıkardık. Zaten o kötü ruhlar kocana o şeyleri gördürttü. Şimdi kalanların da çıkması için benim devreye girmem gerekli. Şimdi kızım, ben kocanın içindeki kötü ruhları alıp kendi içime hapsedeceğim. Sonra da onları kendim ortadan kaldıracağım. Ama bunun için benim kocanla çiftleşmem gerekli!” dediğinde karımın yüzü değişti. Ben de çok şaşırdım. Karım kızardı, ağzı açık kaldı.

Zehra hoca karıma açıklama yapma ihtiyacı duydu yeniden, “Kızım, kocanla benim, bir erkekle bir kadın nasıl çiftleşirse öyle çiftleşmemiz gerekli. Kocanın içindeki kötü ruhlar bu yolla bana geçecek. Sonrasını sana anlattım zaten. Kocanın gerçekten iyileşmesini istiyorsan senin buna rıza göstermen gerekli, yoksa bu iş olmaz!” dedi.

Aysel de atılıp karımı iknaya başladı bu arada. Karım sessizce kızarmış bir yüzle izliyordu ikisini de. Bense üçünün ortasında dizlerimin üzerinde sessizce duruyordum. Yine ter içindeydim. Karımın fısıltıyla, “Tamam hocam, ne gerekliyse olsun!” dediğini duydum. Karım rıza göstermişti yani.

Zehra hoca karıma, “Kızım o zaman sen kocanı önce bir banyoya götür, temizce yıka, üzerini giydir, buraya öyle getir!” dedi. Karım bu söz üzerine koluma girerek beni kaldırdı, birlikte banyoya geçtik. Ben hiç konuşmuyordum, ama karım sürekli, “Kurban olduğum, iyileş bir an önce, yuvamıza gidelim!” deyip duruyordu. Karım şofbeni açıp beni bir tabureye oturttu. Yıkamaya başladı beni. Vücudumu sabunladı, saçlarımı yıkadı iyice.

Banyo kendime getirdi biraz beni. Ama halen ağzımda içtiğim o en son şeyin tadı vardı. Ara sıra midem bulanıyordu. Bu arada yarağım sertleşmiş haldeydi, tüm bu olup bitenler esnasında da öyle kalmıştı. Karım yarağımı da iyice sabunlayıp yıkadı. Bana çok iyi davranıyordu. Hayalimde onu başka biriyle sikişirken görmeye dayanamamış, feci şekilde dövmüştüm onu. Ama yediği dayak karımın umurunda değildi. Kocasının iyi olmasını istiyordu sadece. Yıkadıktan sonra üstümü giydirdi tek tek.

İçeriye döndüğümüzde Zehra hoca ve Aysel minderlerin üzerinde karşılıklı oturuyordu. Zehra hoca karıma, “Aferin kızım, şimdi beni de aynı şekilde yıkaman gerekli, sonra da hazırlaman lazım!” dediğinde, ben yere oturdum. Karımla Zehra hoca banyoya girdiler. Aysel bana bakıyor ama konuşmuyordu. Ben de konuşacak bir şey bulamıyordum. 10-15 dakika kadar sonra karım ve Zehra hoca içeri geldiler.

Zehra hoca siyah bir çarşafın içindeydi ve sadece gözleri görünüyordu. Karşımda yere oturdu. Aysel aramızda kalmıştı, bir şeyler mırıldanmaya başladı. Onunla birlikte Zehra hoca da mırıldanıyordu. Başlarını ağır ağır sağa sola sallayarak, mırıldanarak böyle bir zaman geçti. Ardından Aysel karıma dönüp, “Hanım hanım, Zehra hanımın kocanla cima etmesine iznin var mıdır?” diye üç defa sordu. Karımdan da üç defa ‘Vardır!’ cevabı istedi. Karım da üç kere, “Vardır!” dediğinde, Aysel, “Tamamdır, şimdi Zehra hocayla kocan cima edecek, sen de o esnada kocanın sırtına şu iple vuracaksın devamlı!” diyerek ipi gösterdi karıma.

Karımın yüzü kıpkırmızı oldu. Ben bir başka kadını sikerken beni izleyecekti. Karım fısıltıyla, “Tamam!” diyebildi sadece. O zaman Zehra hoca hepimizin bakışları arasında minderlerin üzerine sırtüstü uzanarak bacaklarını ayırdı. Çarşafı halen üzerindeydi. Aysel bana, “Osman bey, sen soyun!” dedi. O zaman ayağa kalkıp soyunmaya başladım. Çırılçıplak kaldım. Yarağım halen sertliğini koruyordu.

Dizlerimin üzerine çöktüm. Zehra hoca bakışlarını tavana dikmişti, bana veya başka bir yere bakmıyordu. Çarşafının altını kaldırdığımda altına krem renkli uzun bir iç donu giydiğini gördüm. Çarşafını topladım yukarı doğru, Zehra hoca da bana yardım ediyordu belini kaldırarak. O ara iç donunu da lastiklerinden tutup aşağı sıyırmaya başladım ve ayaklarından çıkardım. Zehra hocanın etli ve kılsız amı karşımdaydı. Bembeyaz bacakları, kalçaları meydandaydı. Kıldan tüyden eser yoktu hiç.

O anda başım dönmeye başladı. Zehra hocanın, “Hadi evladım, durma öyle!” demesiyle birlikte yarağımı tuttum, amına sürtmeye başladım. Yaşına rağmen amı biçimliydi, am dudakları pembeydi. Yarağımı sürttükçe kalkmaya başlamıştı. Derken büyük bir coşku hissettim içimde ve amına girmeye başladım. Yavaş yavaş yüklendikçe yarağım Zehra hocanın amının derinliklerine giriyordu. Amı sıcacıktı. Derken taşaklarıma kadar amına girmiştim.

O esnada Zehra hoca tavana bakar halde bir şeyler mırıldanmaya başladı gene. Bense amında gidip gelmeye başladım. Zehra hocanın koca memelerini göğsümün altında hissediyordum. Yumuşak ama dolgun memeleri, içi su dolu balon gibi sallanıyordu. Zehra hoca ellerini iki yana açmıştı. Ben misyoner pozisyonunda sikiyordum onu. O ara Aysel’in karıma, “Hadi, şimdi!” dediğini duydum. Karım bu söz üzerine sırtıma kalın iple vurmaya başladı. Ama Zehra hoca kadar hızlı vurmadığından canımı acıtmıyordu. Bense gittikçe hızlanmaya başlamıştım. Ayakuçlarımdan destek alarak amına girip çıkıyordum Zehra hocanın. Hocanın amı yaşına rağmen geniş değildi, bana büyük zevk veriyordu doğrusu.

Zevkten inlemeye başlamıştım. Zehra hoca ise sikilmesine rağmen fısıltıyla mırıldanıyordu sadece, belki de zevk almıyordur diye düşündüm. Ben hızlandıkça, onun mırıldanmaları da çoğalıyordu. Bir süre sonra ayaklarını belime doladı sıkıca. Bu arada karım sırtıma vurmaya devam ediyordu. Zehra hocanın memelerini görmek istiyordum. Çarşafının üst kısmını sıyırdım yukarı doğru. Altında beyaz bir atlet vardı, içinde sutyeni yoktu. Atletini de yukarı sıyırınca, iki koca memesi ortaya çıktı.

Onları aç bir kurt gibi ısırmaya başladım. Müthiş azmıştım. Sanki daha önce hiç kadın sikmemiş gibiydim. Memelerini dişliyor, emiyordum. Amında da çalışmaya devam ediyordum bu arada. Odayı benim inlemelerim doldurmuştu. Zehra hocanın amı sulanmaya başlamıştı. İçine kolayca girip çıkıyordum, ama bu şekilde daha fazla devam etmek istemedim. Amından çıktığım zaman Zehra hoca, “Evladım, devam et, devam et!” demeye başladı. Ona, “Bu şekilde istemiyorum!” dedim ve onu kolundan tutarak kaldırdım.

Zehra hoca ne olduğunu anlayamamıştı bir türlü. Bana sürekli, “Evladım olmaz, öyle yapman lazım!” diyordu. Ama onu dinlemiyordum, “Domal, domal çabuk, yoksa sikerim belanı!” diye bağırdım birkaç defa. Karım ve Aysel korkuyla bakıyordu bana o sırada. Zehra hoca dediğimi yapmak zorunda kalıp, dizlerinin üzerinde dört ayaküstüne domaldı. Çarşafını tekrar beline doladım, sulanmış amı aralık kalmıştı. Yarağımı tutarak amına girdim tekrar. Zehra hoca ellerini yere sıkıca bastırmış, bacaklarını iyice ayırmıştı.

Hızlıca girip çıkmaya başladım. Karım yine iple sırtıma vuruyordu. Zehra hocanın kalın belinden tutmuştum sıkıca. Yarak darbelerimle birlikte koca göt yanakları löpür löpür sallanıyordu. Hoca karşısındaki duvara bakıyordu sadece ve yine mırıldanmaya devam ediyordu. Yarağım her sokup çıkarmamla birlikte sanki daha da sertleşiyor gibiydi. Ben büyük bir güçle amına girerken, Zehra hocadan da inleme sesleri gelmeye başlamıştı.

Yavaş yavaş mırıldanmayı bırakıp, “Oğhh, oğhh, sik, sik, oğhh, devam et, oğhh, devam et!” demeye başlamıştı. Zehra hoca deli gibi inliyordu bir süre sonra. Odanın içini ikimizin inlemeleri ile ‘Şlop, şlop, şlop!’ sesleri doldurmuştu. Kasıklarım göt yanaklarında patlıyordu adeta. Karımın sırtıma vurduğu ipten ise cılız sesler geliyordu sadece.

Dakikalar geçmişti, ama aynı tempomu devam ettiriyordum. Yorulmamıştım hiç, boşalmama da daha epey vardı. Yaptıkları ‘Büyü!’ her ne ise, hem yarağımı uzun süre dik tutuyor, hem de boşalmamı geciktiriyordu. Zehra hocanın inlemeleri arttıkça arttı. Başını sağa sola çeviriyordu sürekli, “Sik, sik, sik!” deyip duruyordu. Sesleri gittikçe tiz bir hal aldı. Ve en sonunda Zehra hoca boşalmıştı. Benimse durmaya niyetim yoktu. Ama Zehra hocanın, “Evladım, tamam, bu kadar yeter!” dediğini duymamla beraber amından çıktım.

Zehra hoca domalmış halde bir süre daha kaldı. Sonra doğrulup ayağa kalktı, üzerini topladı. Yarağımın kalkıklığına bakarak, “Evladım, sen döllerini akıtmadın mı?” diye sorunca, “Yok, daha değil!” dedim. Zehra hoca şaşırmış gibi yaparak başını salladı ve “Ben yoruldum, biraz dinleneyim o zaman!” dedi. Yere bağdaş kurarak oturdu, Aysel ve karıma bakarak, “Sandığımdan daha çetin ceviz çıktı bu!” dedi. Gözlerini kapatarak gene bir şeyler mırıldanmaya başladı. Karımın yüzü kızarmıştı, bana bakmıyordu. Bütün bunları o istemişti sonuçta. Benim kabahatim yoktu. Aysel ise önünde yaşanan sikişe rağmen ciddi bir şekilde yerde oturuyordu.

Birkaç dakika sonra Zehra hoca gözlerini açtı, “Evladım, devam edelim. Ama senin döllerini akıtman gerek. Kendini kasma evladım, bırak aksınlar. Böylesi hayırlısı, evladım!” dedi. Sonra karıma dönerek, “Kızım, senin de olman gerek, bu tek başıma yapacağım iş değil benim!” dedi. Karım ne olduğunu anlamadı önce, ama sonra elini ağzına götürerek, “Tövbe tövbe!” dedi. Zehra hoca sinirlenmişti, karıma, “Söylenmeyi bırak, hadi soyun, senin de olman gerek, çocuk oyuncağı değil bu!” diye bağırdı. O zaman karım yerden kalktı ve bakışlarımız arasında soyunmaya başladı. Az sonra karşımızda çırılçıplak duruyordu karım. Yeni etek traşı olduğu belliydi. Amında gram kıl yoktu. Hayalimde gördüğüm gibiydi, aynı güzel fiziği vardı.

Zehra hoca ayağa kalktığında, ben, “Peki nasıl olacak, karım ne yapacak?” diye sordum. Zehra hoca da, “Karın seni arkasından alacak, karına arkadan gireceksin!” dedi. Karımın yüzü değişti bir anda, daha sonra, “Ben kabul etmem bunu!” diye itiraz etti. Zehra hoca karıma, “Edepsizlik etme, yapacaksın diyorsam yapacaksın, olmaz yoksa bu iş!” diye bağırdı. O ara Aysel de karıma, “Ulan sürtük, sen istedin bunları, şimdi kalkıp da oyunbozanlık yapma!” diye çıkıştı.

Karımın yapacak başka bir şeyi yoktu. Yavaşça önümde dört ayaküstüne domaldı. Götünü pek çok defa siktiğimden götünün ağzı açıktı biraz. Bacaklarını ayırdı, belini iyice eğdiğinde götüne girmem için her şey hazırdı. Arkasına geçip, yarağıma ve karımın göt deliğine tükürdüm bolca. Sıvazladım yarağımı. Karımın bu görüntüsü kaldırdı yarağımı yeniden. Yavaş yavaş bastırmaya başladım götüne.

Yarağım ağır ağır götüne girerken, karımdan inceden, “Ağhh, ığhh!” sesleri geliyordu. Sonunda taşaklarıma kadar götündeydim karımın. Zehra hoca ve Aysel şaşkınlıkla bakıyordu. Karımın götünde yavaş yavaş ileri geri gidip gelmeye başladım. Karım başını yerdeki mindere yapıştırmış, “Iğhh, ağhh, ığhh!” diye diye inlerken, gözümün önüne hayalim geldi. Kerim karımı sikiyordu, karım hayalimde beni aldatmıştı. O zaman hızlanmaya başladım. Kalçalarından sıkıca tutuyordum karımın, hızlanmamla birlikte karımın acı inlemeleri de çoğaldı.

Yarağımı dibine kadar sokup çıkartıyor, bir süre bekliyor sonra tekrar sokuyordum. Göt deliği her seferinde açılmaya, genişlemeye başlamıştı. Karımın acısı da azalıyordu böylelikle. O sıra Zehra hoca elindeki iple sırtıma vurmaya ve mırıldanmaya başladı. Karımın götünden aldığım zevk sırtımdaki acıyı hissettirmiyordu bana. Gittikçe hızlanmaya başladım. Karım da yeniden acı inlemelerine başladı tabii. Aysel’in dediği doğruydu, bütün bunları karım istemişti.

Aldığım zevk katlanarak artarken, gözlerim ağırlaşmaya başladı, görüntüler gittikçe bulanıklaşıyordu. Gözlerimi kapadığım zaman etrafımda siktiğim, sikemediğim bütün kadınlar dolaşmaya başladı. Bana sözle sataşıyorlardı. Götünü siktiğim karımdı, ama hayalini gördüğüm kadınlar karımın yerini alıyordu. Ben sanki karımı değil de onları sikiyordum götünden. O ara, mantarın şişeden çıkarken çıkardığı sese benzer bir ses geldi önce karımın götünden, ardından da sağlam bir osuruk sesi.

Kendime geldiğim zaman, yarağım tekrar Zehra hocanın amına giriyordu. Karım elindeki iple vuruyordu sırtıma. Zehra hocanın amı iyice genişlemiş ve sulanmıştı. Önümde domalmış haldeydi. Odanın içini şiddetli ‘Şlop, şlop, şlop!’ sesleri ve Zehra hocanın inlemeleri doldurmuştu. Gittikçe hızlandım, hızlandım. İçimde tarif edemediğim büyük bir enerji vardı. Zehra hocayı hayvan gibi sikerek atıyordum o enerjiyi.

Bir süre sonra bedenim sarsılmaya başladı. Her tarafım karıncalanıyordu. Derken deli gibi boşalmaya başladım. Zehra hocanın da inlemeleri son haddindeydi nerdeyse. Bir süre daha girip çıktım amına. Amından bir anda çıktığımda, döllerim amından akıyordu. Zehra hoca başını geriye çevirip, “Boşaldın mı evladım?” diye sorunca, başımı salladım evet anlamında.

Hoca yavaş yavaş doğrulup kalktı. Yarağımdan halen akan dölleri karıma gösterip, “Kızım yala şu dölleri, çıktı kötü ruhlar kocanın içinden. Bunlar temiz döldür, yalaman gerek!” dedi. Karım itiraz etmiyordu artık. Yarağımın önünde çömeldi ve birşey demeden ağzına aldı. İştahla yarağımdaki döllerimi emmeye, yalamaya başladı. Kısa sürede hepsini silip süpürmüştü. Zehra hoca görevini yerine getirdiğini düşünüyordu. Bana, “Evladım, bundan sonrası sana kalmış, ya gene kötü ruhların pençesine düşersin, yada irade gösterip kurtulursun!” dedi, yerdeki iç donunu giyindi, üzerini topladı.

Aysel de ayağa kalkmıştı. Karım da giyinirken, sürekli Zehra hocaya teşekkür ve dua ediyordu. Bense allak bullak olmuş vaziyetteydim. Vakit gece yarısını çoktan geçmişti. Karım üzerimi giydirmeye başladı. Aysel’in evinden çıktık. Arabamı nereye park ettiğimi düşündüm bir süre, hatırladım ama sonra. Arabayı ağır ağır kullanarak eve geldiğimizde vakit sabaha karşıydı…

[Osman]

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi! Tüm Bölümleri