Aldatan Kocamdan İntikam! – (5. Bölüm)

Aldatan Kocamdan İntikam! (5) (Seda 38 Y., İstanbul)

Cem’le sikişmiş, onu Milli etmiştim ve nedense bundan dolayı içimde hiç suçluluk veya pişmanlık duygusu yoktu. Aksine bu yaptığımdan gurur bile duyuyordum. Hem şerefsiz kocamı bu sefer kendi yatağımızda aldatarak intikam almıştım. Bunun bana verdiği hazzı kelimelerle tarif etmek mümkün değildi. Ayrıca Cem’le sikiştikten sonra benim de kendime güvenim artmıştı.

Benden birkaç gün sonra Cem’in tadına Dilara da bakmıştı. Tabii Cem’le sikişmemiz bir seferle kalmadı, ilerleyen günlerde sikişmeye devam ettik. Cem, Dilara’yla ve benle sikişe sikişe artık acemiliğini de attı, utangaçlığını da. Hemen hemen hergün, “Manavdan, marketten bir şey lazım mı Seda abla?” diye sormak için kapımı çalıyor, siparişlerimi getirdikten sonra da mutfakta beni çabucak sikiyordu. Komşulardan şüphelenen olmasın diye fazla oyalanmıyorduk. Bu birkaç dakikalık sikişlerde vakit kazanmak için, evde artık eşofmanımın veya eteğimin altına külot giymiyordum. Siparişleri mutfağa koyduktan sonra beni hemen tezgaha domaltıyor, o gün etek giymişsem eteğimi kaldırıp, eşofmanlaysam eşofmanımı indirip amıma geçirdiği gibi sikip gidiyordu…

Artık yaz gelmiş, havalar iyice ısınmış, tatil dönemi başlamıştı. Dilara her sene yaptığı gibi kısa süreliğine memleketine gitti. Ben de çalışan kocama söyleyip, çocuğumu alıp, annemle birlikte annemin Tekirdağ’daki yazlığına gittim. Orada eski mahallemden çocukluk arkadaşım Güllü’nün de yazlığı vardı ve o da çocukları ile gelmişti. Çocuklar yaşıttı, sadece onun 17 yaşında olan oğlu Gökhan yoktu. Çocuklar oyun oynamaktan, ben de Güllü ile hasret gidermekten oldukça mutluyduk. Arada bir hep birlikte denize iniyorduk…

Birkaç gün sonra Gökhan da geldi, babası hastalanmış, Güllü de ona bakmaya İstanbul’a giderken çocukları bana emanet etmişti. Gökhan büyümüş, genç delikanlı olmuştu. Beni süzerken kaçamak bakışlarını yakalamış ve heyecanlanmıştım. Önce Hakan, sonra Cem ve bu da genç nesilden idi. Kafamda acabalar, belkiler dolaşmaya başlamıştı bile. Akşam herkes yatmaya gidince ben de banyo yaptım, Bikini bölgemi pırıl pırıl yaptım.

Ertesi gün hava oldukça sıcaktı. Çocuklar denize girmek istedi. Hep birlikte sahile indik. Çocukları Gökhan’la denize yolladım. Ben de biraz güneşlenmek üzere şezlonga uzandım. Bir süre sonra çocuklar çıkıp geldiler, “Üşüdük, gidelim!” diye tutturdular. Annem de, “Kızım sen gir suya, ben götüreyim çocukları eve!” dedi. Bu iyi fikirdi, henüz denize girmeyen bir ben kalmıştım. Gökhan da suda idi.

Annem çocuklarla gidince ben de denize girdim. Haftaiçi de olduğundan denizde pek kimse yoktu, sadece uzaklarda birkaç kişi vardı. Gökhan’ı bulup yanına gittim. Fit bir çocuktu. Ara ara beni süzüyordu yine. Ben de hoşuma gittiğini belirten espriler yapıyordum. Suya dalıp çıkıyor, ikimiz de eğlence istiyorduk. Bir ara Gökhan suya dalıp kayboldu. Birkaç saniye sonra bacak aramdan kafasını daldırıp beni omzuna almıştı. Amım ensesindeydi. Gökhan suyun içinde o halde sağa sola yürürken, amım ensesine sürtünüyor ve bikinime rağmen içim bir tuhaf oluyordu. Ne yazık ki orgazm olmak için yeterli değildi bu temas, hem zaten az sonra da beni suya attı Gökhan.

Suda biraz daha eğlendikten sonra çıktık. Sadece ben değildim sudaki oynaşmamızdan etkilenen, mayosunun önündeki kabarıklıktan Gökhan’ın da etkilendiği belli oluyordu. Kurulanıp, güneş yağı sürünüp şezlonglara uzandık. Ben güneş gözlüğümü taktım, camları siyah olduğu için rahatça Gökhan’ın vücudunu inceleyebiliyordum. Biraz öyle güneşlendikten sonra yüz üstü yattım, sırtım da güneşlensin diye. Göremiyordum, ama Gökhan’ın bakışlarının şimdi götüme odaklandığından emindim…

Gökhan, “Seda teyze, sırtına güneş yağı süreyim mi?” deyince hiç ikiletemedim, “Çok iyi olur canım!” dedim. Kalkıp geldi, benim yattığım şezlongun kenarına oturdu ve sırtıma sürmeye başladı. Fakat güneş yağı mı sürüyordu, masaj mı yapıyordu, yoksa vücudumu mu mıncıklıyordu belli değildi. Sırtımdan sonra bacaklarıma sürmeye geçince bacaklarımı biraz araladım. Elleri şimdi bacaklarımın iç kısımlarından yukarılara çıkmıştı, amımın etrafında geziniyor, fakat tepki vereceğim korkusundan olsa gerek amıma dokunmaya cesaret edemiyordu. Çıldırtmıştı beni.

Kafamı kaldırıp etrafa baktım kimse var mı diye, kimse yoktu. “Bir saniye canım, buralara da sür!” deyip bikinimin altını aşağı sıyırdım ve Gökhan’ın elini tutup popomun üstüne koydum. Gökhan bunu hiç beklemiyordu, kısa bir duraksamadan sonra götümün yanaklarını yoğurmaya başladı. Ben zevk aldığımı belli etmek ve Gökhan’ı cesaretlendirmek için, “Mmmhhh!” diye sesler çıkarıyordum. Artık güneş yağı sürme bahanesine gerek kalmamıştı ve böyle bir heyecanı ikimiz de istiyorduk.

Parmakları göt deliğimin etrafında biraz gezindikten sonra aşağıya kaydı ve amımın dudaklarını okşadı. Az sonra da iki parmağını amımın içine daldırdı ve parmaklarıyla sikmeye başladı. Ben bu sefer, “Mmmhhhh, çok güzel, devam et canım, durma!” diye inleyip popomu hafif yükselttim. Olayın heyecanı bir yandan, birilerine yakalanma korkusu öte yandan ve aldığım zevkle kısa sürede orgazm oldum. “Teşekkür ederim canım, buna ihtiyacım vardı!” deyip hemen bikinimin altını düzelttim. Ben de Gökhan’ı elimle boşaltmayı düşünüyordum. O niyetle doğrulup döndüm ki, buna gerek kalmamıştı. Garibim mayosunun içine boşalmıştı bile. Üzülmüştüm ve bunu daha sonra telafi etmeyi düşünüyordum. Hava kararmak üzereydi, toparlanıp gittik.

Evde duş aldıktan sonra akşam yemeğini hazırladım. Yemeğimizi yedikten sonra çocukları uyuttum. Annemle otururken, Gökhan, “Markete gidiyorum, bir şey lazım mı?” diye sordu. Ben de anneme, “Anne ben de Gökhan ile çıkayım, hem biraz yürüyüş yapayım, hem de ekmek alayım!” dedim. Yukarı çıkıp üzerime mini elbisemi giydim, hafif parfümümü de sıkıp çıktım. Market yürüyerek 15 dakika mesafedeydi. Yol, loş sokak ışıkları ile aydınlanıyordu. Evden uzaklaşınca Gökhan’ın koluna girdim.

Ortalık sakindi ve kimsecikler yoktu etrafta. Durup dudaklarına bir öpücük kondurdum. Sonra da elinden tutup, az ilerde sahile inilen kısma yürüdüm. Şezlongların oradaydık yine. Dalga sesiyle sadece biz vardık. Ayakta biraz öpüşüp sikini yokladım, siki kalkmıştı. Oturup şortunu indirdim. Sikini dibinden tutarak elime aldım, avucuma sığmıyordu. Biraz sıvazlayıp ağzıma alacaktım ki, o sırada telefonum çaldı. Annem arıyordu, açtım, “Çay ve şeker de alın!” dedi. “Tamam!” deyip kapattım. Gökhan’ın sikini ağzıma alınca, “Ohhh!” diye inledi.

Sikini birkaç dakika yaladıktan sonra külodumu çıkarıp şezlonga uzandım ve Gökhan’ı üzerime çektim. Eliyle sikinin başını amımın dudakları arasına yerleştirip yüklendi. İlkinde giremedi. Eliyle dibinden tutup tekrar denediğinde sikinin yarısı yağ gibi kaydı içime. Son bir yüklenişle de kasıklarımız buluştu. Artık yol açılmış ve Gökhan hızla sikiyordu beni. Vaktimizin fazla olmadığının farkındaydık. “Daha hızlı, daha hızlı!” diye diye inleyerek orgazm oldum.

O da sona yakındı ve inlemeye başlamıştı. Tam içimden çıkacakken bacaklarımı doladım beline, çıkamadı ve böğüren bir Boğa gibi boşalttı döllerini. İçime boşaldığı için biraz korkmuştu, “Seda teyze çıkamadım içinden…” dedi. “Olsun canım, sorun değil!” dedim. İki dakika dinlenip kalktık ve hemen markete gidip alışverişi yapıp, eve döndük. Anneme de, “Biraz gezdik, yoruldum, ben yatıyorum!” deyip odama gittim. Duş falan almadan yatağıma attım kendimi.

İçimden Güllü’ye teşekkür ediyordum, iyi ki bana emanet edip gitti diye. Amımdan Gökhan’ın dölleri süzlüyorken uyuyakalmıştım 🙂

[Seda]

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!