Benim İlk Genelev Maceram Hüsranla Bitmedi! (12. Bölüm)

Benim İlk Genelev Maceram Hüsranla Bitmedi! (12) (Mesut 26 Y., Aydın / Türkiye)

Seher bir anda dudaklarıma deli gibi yapışmıştı; kontrolsüzce öpüşüyorduk. Bir elimle kalçalarını avuçlayıp yoğururken diğer elimle küçük göğüslerini sıkıyordum. Nefesi sıklaşmaya başlamıştı kızın. Dudaklarını bırakıp yüzüne baktım. Gözlerini dikmiş, hışımla bakıyordu. Kucağımdan indirdim, önümde ferman dinlemeyen bir heybetle dikilmişti. Üzerindeki tişörtü tutup sıyırdım bir anda. Sutyensiz göğüsleri el değmemiş gibi dik ve dolgundu. Beline sarılıp kendime yaklaştırdım ve göğüs uçlarında dilimi gezdirmeye, ağzıma alıp emmeye başladığımda, saçlarımı koparırcasına asılmaya, başımı göğsüne çekmeye başlamıştı. Heyecanlı, kısa sürede sona varmayı hesaplayan bir tavrı vardı.

Yavaş hareketlerle göğüs uçlarını yalıyor, dilimi her yerinde gezdiriyordum. İri uçlarını dişlerimin arasına alıp ısırıyor, ağzımda tüm göğsünü yok ederek emiyordum. İnlemeye başlamıştı; emek harcamadan sona varacak gibi görünüyordu. Ellerimi sırtını okşayarak aşağıya doğru kaydırdım. Diri kalçalarını avuçlayıp sıkarken, vücudunu bana daha da yaslamıştı. Göğüslerini bırakmadan eteğini çıkarttım. Kırmızı dantelli külotu ıslanmıştı. Göğüslerini bırakmıyordum; külotunu aşağıya sıyırıp ayağından çıkarttım. Bir elimle kalçalarını okşarken, diğer elimi bacak arasına attım. Amı sulanmıştı; avuçlayıp sıktım. Bacakları kasılmıştı birden.

Aniden yerimden kalktım ve kucakladığım gibi yatak odasına götürdüm; yatağın üzerine külçe gibi attım. Bacakları açılmış şekilde göğüslerini okşuyor, hırsla bana bakıyordu. Yanına uzandım ve dudaklarına yapıştım. Yine telaşlı bir saldırıyla öpmeye başlamıştı dudaklarımı. Sakinleştirmek imkansızdı; öpüşmekten aşırı zevk aldığı belliydi. Elimi aşağılara doğru kaydırırken öpüşmeye devam ettim. Göğüslerini, bacak arasını okşamaya başladım yeniden. Kızın vücudu kasılıyor, kendini bana doğru bastırıyordu.

Boynunu, kulak memelerini yalayıp emerek omuzlarına indim. Saçlarımı yine koparır gibi asılmaya, başımı öpüp yaladığım yerlere doğru bastırmaya başlamıştı. Bir santimini bile geçmeden her yerini yalayarak göğüslerine indim yeniden. Uçlarını yalayıp ısırmaya başladığımda vücudu gerilmeye başlamıştı. Elim ıslak am dudakları arasında dolaşıyordu. Göğüslerinden göbeğine indim. Yalamayı sürdürerek bacak arasına indim. Bacaklarını alabildiğine açmıştı. Seher’in amının üst tarafındaki kıllar kalp şeklinde kesilmişti. Amı ve çevresi tamamen traşlıydı. Bunu Seher’in yapması imkansızdı. Daha sonra Ceren’e bunu sorduğumda, bu işi yapan güzellik salonları olduğunu söyledi, “Sen de yaptırtabilirsin!” demişti bana.

Kasıklarında dolaştırdım dilimi. Seher’in am dudakları kabarmış, ışıldıyordu. Dilimi aşağıdan yukarıya doğru sürtmeye başladığımda titremeye başlamıştı. Bacaklarını iki yana iyice açtım ve amına dilimi sokup çıkartmaya başladım. Klitorisini yalıyor, amına sokuyordum dilimi. Alttan kalçalarını avuçluyor, amını daha da ağzıma doğru bastırıyordum. Kasılmaları gerilmeye, titremeye dönüşmüştü. Anlamsız sesler çıkartıyor, inliyor, titriyordu. Gerildi, kasıldı; amını ağzıma iyice dayarken başımı amına sokacakmış gibi çekti. Sonra çığlığı andıran bağırmalara başladı. Geliyordu, am suları ağzıma, burnuma sıvanırken daha da çekmiştim kendime. Ağzım, burnum neredeyse amına girecekti. Seher çığlıklar atarak boşaldı ve bıraktı kendini.

Başımı kaldırdığımda Ceren’in kapıda bizi seyrettiğini gördüm. Seher’i yalamayı bıraktığımı görünce yatağa doğru yürüdü. Yataktan çıkıp Ceren’e sarıldım. Çılgın gibi öpüşmeye başlamıştık. Dillerimiz birbirimizin ağzında dans ediyor, dudaklarımızı somururcasına emiyorduk. İki elimle kalçalarını avuçlayıp vücudunu kendime çekmiştim. Öpüşmeyi bıraktığımızda, o bakışlarla gözlerime baktı, aceleyle üzerimdekileri çıkartmaya başladı. Kısa sürede çıplak kalmıştım. Kazık gibi olmuş yarağımı avuçlayıp Seher’e baktı. Seher yatakta halsiz bir şekilde bizi izliyordu.

Ceren yarağımı tutup sıktı, “Nasıl bebeğim?” diye sordu Seher’e. Seher yerinden kalkıp bana doğru yaklaştı. Yarağımı ablasının elinden alıp sıktı, “Odun gibi bu ya!” dedi. Ceren de, “Yarağın kıralı lan bu!” dedi. Seher yaklaşıp yarağımın kafasına öpücük kondurmaya başladığında, Ceren çoktan üzerindekileri çıkarıp atmıştı. Kolumdan tutup beni yatağa fırlatırcasına itti. Kendimi sırt üstü yatağa bırakmıştım. İkisi birden yarağımı okşamaya başladığında kendimi bıraktım.

Seher sıkıca tuttuğu yarağımı sıkarak ablasının yüzüne baktı, “Yırtar bu girdiği yeri Ceren ya!” dedi. Ceren de kahkahayı basarak, “Daha iyi ya, yırtık düzelene kadar yarak arzusu yaşamazsın!” dedi. Seher, “Kafasına bak ya; yumruğum gibi!” deyince, Ceren kızın kafasından tutup yarağıma doğru bastırdı. Seher yarağın kafasına öpücük kondurdu ve yalamaya başladı. Ceren taşaklarımı avuçlayıp okşuyor, bacaklarımda gezdiriyordu parmaklarını. Tüy dokunuşlarla vücudumda dolaşırken Seher’in yaptıklarını izliyordu.

Ceren, “Ağzına al şunu! Adam gibi yala, em kafasını. İlk kez mi yarak görüyorsun orospu?” dedi. Seher, “Almaya çalışıyorum, ama dudaklarım yırtılacak, görmüyor musun?” dedi. Ceren saçından tutup kenara itti Seher’i. Eğilip yarağımı gövdesinden kavrayıp ağzına soktu. Dudakları gerilmişti, ama gırtlağına kadar almaya çalışıyordu. Ağzında diliyle kafasına masaj yapmaya başladı. Somuruyor, emiyordu kafasını. Eli taşaklarımdaydı; yoğuruyordu adeta.

Sonra çıkardı ağzından ve Seher’ e teslim etti. Seher ablası gibi yarağı ağzına sokmaya çalıştı ama beceremedi. Kafasını ancak alabiliyordu ağzına. Ceren yanıma uzandı ve dudaklarıma yapıştı. Yine aynı çılgınlıkla öpüşmeye başlamıştık. Durup Seher’e bakıyor, sonra yeniden dudaklarıma yumuluyordu. “Kızım yarağa takılıp kaldın; taşaklarını da yalayıp emeceksin. Dilini kasıklarında dolaştır; ne kadar ilgi gösterirsen, o kadar sertleşir bu meret, daha güzel keyif verir sana!” diyordu.

Seher ablasının dediklerini yapıyordu; dilini kasıklarımda dolaştırıyor, taşaklarımı ağzına alıp emiyor, yalıyor; yeniden yarağımın kafasını ağzına alıp emmeye devam ediyordu. Durmadan yalıyor, emiyordu her yerimi. Ceren yeniden Seher’in yanına yaklaştı ve başını yarağıma doğru bastırmaya başladı. Yarağımın kafası gırtlağına kadar giriyordu şimdi. Seher birkaç yutkunmadan sonra yarağı ağzından çıkarıp derin bir nefes aldı, “Boğuluyordum Ceren ya, manyak mısın sen? Görmüyor musun ne kadar kalın. Boğazımı kapattı, nefes alamadım bir an. Ağzımı mı yırttıracaksın benim?” dedi. Ceren de kahkahayı basarak, “Biraz sonra amını yırtacak bu! Ağzınla alışmaya çalış!” dedi. Seher, “İçini parçalar bu insanın ya!” dedi gözlerini yarağıma dikerek. Bir yandan da kaçıracakmış gibi belinden kavramış sıkıca tutuyor, sıvazlıyordu.

Yattığım yerden kalktım ve Seher’i yatağın kenarına sırt üstü yatırdım. Bacaklarını alabildiğine açmış, merak eden gözlerle elimde tuttuğum yarağıma bakıyordu. Am dudakları arasına sürtmeye başladım; klitorisine kadar sürtüyor, aşağıya doğru çekiyordum. Amı alabildiğine sulanmıştı kızın. Ceren eğilip büyükçe bir tükürük fırlattı yarağımın üstüne. Sonra eliyle tükürüğü yarağıma ve Seher’in am dudaklarına yaydı. Kızın ıslak am dudaklarını eliyle iki yana ayırdı ve yüzüme baktı, “Sok şunu!” dedi.

Yarağımın kafasını am dudakları arasına yerleştirdim ve yüklendim. Yarağın kafası birden kayarak girmişti. Seher acı bir çığlık attı, “Ahhhh. Dur. Dur. Yırtıldı. Çıkart. Yırttın!” diye. Öylece durdum. Ceren, “Sus kız, bağırma orospu! Bir sende mi var bu am? Uslu dur, alışır biraz sonra!” diye çıkıştı. Seher ise, “Ayyyy. Yırtıldı Ceren ya. Ufff. Acıyor. Lütfen çıkart. Ahhh!” diyordu.

Yarağımın kafasını yavaşça çıkarttım ve yeniden yüklendim. Yalnızca kafası girmesine rağmen çığlığı basıyordu Seher. Amı gerçekten de dardı kızın. Umursamadan yarağımı kafasını çıkarıp soktum yeniden. Gözlerinde yaşlar süzülmeye başlamıştı. Yalvaran gözlerle bakıyordu gözlerime, “Lütfen. Ayyyy. Çok acıyor. Yırtıldı. Dur biraz. N’olursun dur!” diyordu. Durdum öylece. Gözlerini yumuyor, derin nefes alıp veriyordu. Ceren kaşla göz arasında getirdiği kremi avucuna bolca aldı ve yarağımı çıkartıp başından köküne kadar sürdü. Sonra Seher’in bacaklarının arasına sürüp amını parmaklamaya başladı. İki parmağını sokup çıkartırken, üçüncüyü sokmaya başladı. Seher’in gözleri kapanıyor, acıyı hissediyordu. Üç parmağını hızlıca sokup çıkartarak kremi iyice yaydı am dudakları içine. Sonra bana ‘Hadi!’ der gibi işaret etti.

Kremlenmiş yarağımı yeniden kızın am dudakları arasına yerleştirdim ve yüklendim. Yarağım kremin etkisiyle birden yarısına kadar amın içinde kaybolmuştu. Seher öyle bir çığlık attı ki, evin duvarları üzerimize yıkılıyordu neredeyse. Ceren aceleyle eliyle kızın ağzını kapattı, bana, “Sok şunu!” dedi öfkeli sesiyle, “Yırtılsın orospunun amı. Ne bu ya? Bir onun amına mı giriyor bu yarak? Sok, hadi!” dedi.

Seher bir şeyler söylemek istiyordu ama ağzı kapalı olduğu için konuşamıyordu. Yarağımı kafasına kadar çıkarttım, yeniden yüklendim. Kasıklarımız buluştuğunda gözlerini mühürlercesine kapattı ve öylece durdu. Nefesini de tutuyordu bu ara. Yarağımı kımıldatmadan öylece tuttum. Birkaç saniye sonra birden gözleri açıldı. Yuvarlağından çıkacakmış gibi iri gözlerle yüzüme baktı. Sonra aynı şaşkınlıkla Ceren’e baktı, “Ayyyy!” diye öyle bir çığlık attı ki, Ceren ağzını son anda kapatmıştı. Burnundan nefes alıyor, titriyordu. Yarağımı kafasına kadar çıkartıp yeniden köküne kadar soktum. İki eliyle göğsüme dayandı ve beni ittirmeye çalıştı, ama yine aynı şekilde çıkartıp sokmuştum. Köküne kadar sokup üzerine eğildim. Vücudu yay gibi gerilmişti Seher’in.

Ceren’in elini çektim ve Seher’in dudaklarına öpücük kondurdum. Seher ölü gözlerle yüzüme bakıyordu. Seher’e, “Hadi bebek, aslında acımıyor! Sen başta acıyacağını düşünüp korktuğun için kendini kasıyorsun ve bu acıyı hissediyorsun!” dedim, yeniden öptüm dudaklarından, “Hadi, bırak kendini. İyice gerildin. Yapma bunu. Bırak hadi kendini. Nefesini al ve kendini bana bırak; hadi!” dedim. “Çok acıdı ama!” dedi ağlamaklı bir ses tonuyla. “Bırak kendini. Çok tatlı olacak, göreceksin. Hadi gevşe biraz. Amın alev gibi yanıyor; yarağımı yakıyor amın bebek. İçin sıcacık. Am dudaklarını hissediyor musun? Gerildi iyice. Yarağımı bilezik gibi sardı amının dudakları. Ne kadar güzel amın var. Harikasın. Yarağımı hissediyor musun?” dedim. “Evet!” dedi ölgün sesiyle.

“Bırak kendini. Çok zevk alacaksın. Şimdi gevşe bakalım, hadi!” dedim ve dudaklarını öpmeye başladım; bana katılmasıyla gevşemeye başlaması bir olmuştu. Dudaklarını emiyor, dilimi ağzında gezdiriyordu. Kasılan bacakları yavaşça çözülmeye başlamıştı. Yarağımı yavaşça çıkarttım, yeniden kökledim. Daha rahat ve zorlanmadan giriyordu şimdi. “Evet, böyle çok güzel bebek!” derken yarağımı yeniden çıkarıp kökledim. Amının dudakları yarağımın beline sıvanarak dışarıya çıkıyor, yüklendiğimde yeniden içe doğru büzülerek giriyordu.

Kısa sürede gevşemişti Seher. Artık daha rahat girip çıkıyordum. Birkaç dakika bacaklarını ayırarak girip çıktıktan sonra çıktım içinden. Kendimi yatağa sırtüstü attım ve üzerime çektim, “Gel bebek; kendin istediğin gibi al içine; hadi!” dedim. “Dur biraz!” dedi, eğilip Ceren’in getirdiği kremi alıp yarağıma ve amına iyice sürdü. Sonra bacaklarını açıp üzerime çıkarken yarağımı gövdesinden tutup am dudakları arasına yerleştirdi ve yavaşça bıraktı kendini. Yarağım kayarak içine doğru girerken merakla izliyordu Seher. Kısa süre sonra kasıklarımız birbirini bulmuştu. Öylece durdu ve yüzüme baktı. Ellerinden destek alarak yarağımı çıkartıp sokmaya başladı. Kalçalarını kaldırıyor, yarağımı kafasına kadar çıkartıp sonra bırakıyordu kendini. Yarağım körpe amın içinde bir görünüyor, bir kayboluyordu. Belinden kavramış ona yardımcı oluyordum. Kalkıyor, oturuyordu kucağıma. Amının suyu çıkmaya başlamıştı bile. “Ufff. İçimi parçalıyor bu yarak. Ne kadar kalın. Amımı patlatacak neredeyse!” diyordu.

Omzundan tutup kendime çektim; körpe göğüslerini avuçlarımın arasına alıp yoğururcasına sıkmaya, okşamaya başladım. Sonra asıldım vücudunu ve ağzıma aldım göğüslerini. Birini bırakıp birini alıyordum ağzıma. İki elimle kalçalarından tutup ayırdım ve alttan amına yüklenmeye başladım. Yarağım yolunu bulmuş, sert girişlerle gidip geliyordu körpe amın içinde. Gerçekten de dardı kızın amı, ama kremin etkisiyle alışmıştı yarağın giriş çıkışına. Kalçalarını avuçlayıp alttan vurmaya başladığımda zevke gelmişti Seher. Bir yandan göğüslerini ağzıma sokmak istercesine veriyor, diğer yandan kalçalarını yukarı aşağı indirip kaldırarak yarağımın üzerinde dans ediyordu. Zevkin etkisiyle dili de çözülmüştü, “Çok güzel. Harika. İçimi dolduruyor yarağın. Ufff. Evet. Ateş gibi yanıyor yarağın. Ahhh. Vur alttan amıma erkeğim. Sik beni sevgilim. Sok koca yarağını amıma. Sik seni aşkım. Sik. Ohhh!” diyordu.

Alttan vurdukça bacaklarını daha da açıp kendini bırakıyordu Seher. Birden üzerimden alıp yatağa yatırdım ve bacaklarının arasına yeniden girip kökledim yarağımı. Acıyla inledi yeniden. Bacaklarını iki yana alabildiğine açarak sikmeye başladım amını. Saçlarıma yapışmış, başımı kendine çekiyordu durmadan. Eğilip dudaklarına yapıştım. Deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarımızı kanatırcasına emiyor, dillerimizi dans ettiriyorduk ağızlarımızda. Seher öpüşmeyle boşalabilecek kadar seviyordu bu hareketi. Alttan kasıklarıma yüklendikçe yükleniyordu şimdi. Saçlarımı koparırcasına çekiştirerek inlemeye, hırıltılar çıkartmaya başladı. Ablası gibi geliyordu Seher. Elektrik verilmiş gibi titriyor, kasılıyordu durmadan. Hırıltıları boğulmak üzere olan birinin gırtlak seslerini andırıyordu. Hırsla alttan yarağıma yükleniyor, iri gözleriyle gözlerime öfkeyle bakıyordu.

Kasılmaları titremeleri birbirini izledi. Sonra külçe gibi attı kendini yatağa. Ölmüştü adeta. Yarağımı çıkartmadan üzerine uzandım. Kalbi amında atıyordu küçük kızın. Am kasları gerilmeye, kasılmaya devam ediyordu halen. Dudaklarına öpücük kondurdum ve yarağımı daha da soktum amına. Belime sarılıp kendine çekti vücudumu. Boynumu, omuzlarımı öpücük yağmuruna tutmuştu birden. Başımı elleri arasına aldı ve dudaklarıma öpücük kondurdu sonra. “Müthiş bir şey bu! Beynim yerinden fırlayacak sandım bir an. Vavvv. Harika, canımsın!” dedi.

Üzerinden yavaşça kalktım ve yatağa attım kendimi. Ceren ayakta dikilmiş bana bakıyordu. Elimi uzattım. Yaklaşarak elimi tuttu, “Ne istiyorsun?” dedi. “Rakı!” dedim. “Buraya mı?” dedi. “Evet, ama sen değil; Seher getirecek! Hadi bebek, Rakı sofrasını buraya taşı. Yatak keyfi yapalım biraz!” dedim. Seher isteksizce yerinden kalkıp odadan çıktı. Ceren gelip yanıma uzanırken Seher’in arkasından baktı, “Vay orospuya bak! Ben söylesem bir sürü laf işitirim. Sen söyleyince kuzu gibi gitti!” dedi. Sonra eğilip dudaklarıma öpücük kondurdu, “Canını çıkarttın kızın!” dedi gülerek. “Amı siktiğim en güzel amlardan biri!” dedim. Ceren, “Elbette güzel olacak ibne; daha 18 yaşında o. Bu güne kadar kaç tane yarak yedi ki?” dedi.

Seher elinde tepsiyle odaya girdi. Tepsiyi yatağın üzerine koydu ve yanımıza oturdu. İkimiz de doğrulup oturduk. Seher benim Rakı bardağını uzattı. Ben rakımı içerken çatalla bir parça meyve alıp ağzıma dayadı. Ceren ise, “Vay orospuya bak! Boğayı besliyorsun ha?” dedi. Seher gülerek, “Konuşma be, sen hırlısın sanki! Mesut’a nasıl davrandığını görmüyorum mu sanki? Yediğini çiğneyip vereceksin utanmasan!” dedi. Ceren, “Kızım biz Mesut ile bir olay yaşamadık ki!” dedi. Seher, “Sen onu amıma anlat! Geçen telefonda kime anlatıyordun otelde yaşadıklarını?” dedi. Ceren, “İçkiliydim, aklıma geldi, konuştum!” deyince, ben, “Kiminle konuştun?” diye sordum.

“Ya, İstanbul’da bir arkadaş var, onunla konuşuyorduk; duymuş işte. Orospunun kulağının biri her zaman benden tarafta!” dedi Ceren. Seher, “Ben duydum kızım! Amını götünü dağıtmış Mesut işte. Karıya ayrıntılarına kadar anlatıyordun!” dedi. Seher’e sordum, “Ne diyordu başka?” diye. “Park yerinden sürükleyip götürmüşsün. ‘Yediğim en güzel yaraktı!’ diyordu. ‘İçimden çıkmadan bir saat amımı götümü sikti!’ diye anlatıyordu. Görmedim, ama bunları anlatırken kesin kolu bileğine kadar amının içindeymiştir!” dedi. Ceren, “Siktir lan orospu! Sen hangi gün beni amımı oynarken gördün? Kızım, ben istediğim zaman birini bulurum, tamam mı?” dedi. Seher, “Üniversiteli Jigolo tutarsın, biliyorum!” deyince, Ceren, “Tuttuğum Jigolonun sen de tadına bakarsın, değil mi orospu? Benden gizli onunla sikiştiğini bilmediğimi mi sanıyorsun?” dedi.

Seher, “Nikahlı kocan mı kızım? Canım istedi, sikiştim çocukla. Fena değildi ama tecrübesizdi. Bu Mesut harika, yemin ederim. Buna yatakta hizmet edilir vallahi. Hadi aşkım bir yudum daha iç. Sonra beni yine sikeceksin değil mi?” dedi. “İstiyorsan sikerim elbette!” dedim. Seher uzanıp yarağımı okşadı, “Yine sik beni erkeğim! Sabaha kadar sik beni. Hiç çıkarma yarağını amımdan, olur mu aşkım?” dedi.

Ceren, “Kızım biz de varız burada. Hem hani biraz önce çıkart diye yalvarıyordun, ne oldu? Birden yarağın hastası oldun çıktın!” dedi. Seher, “Görüntüsünden oldu hep ne olduysa! Yoksa yarağın kralı bu Ceren’ciğim. Amımın her santimini doldurdu mübarek. Hiç böyle sikilmemiştim.” dedi. Ben de, “Bunu söyleyen ilk kadın sen değilsin! Siktiğim birçok kadın bunu söyler!” dedim. Seher, “Çok kadın siktin mi Mesut?” diye sorarken masumcaydı. Ceren öyle bir kahkaha attı ki, ev yerinden oynadı sanki. “Kızım sen neler saçmalıyorsun ya? Git yatağına yat hadi. Saçmalayıp durma karşımda!” dedi. Seher, “Hiç heveslenme Ceren!” dedi Rakı bardağını ağzıma dayarken, “Bu gece Mesut benim. Sen avucunu yalarsın!” dedi.

Seher’in elinden kurtulamayacağını anlayan Ceren, başka bir yöntem bulmuştu hemen, bir Rakı bardağı da Seher’in eline tutuşturdu. Hep birlikte içmeye başladık. Sonra Seher bir sehpa getirip tepsiyi onun üzerine koydu ve benimle sevişmeye başladı yeniden. Yine aynı performansla orgazmı yakalamış, rahatlamıştı. Gece boyu Ceren ve Seher ile kaç kez seviştiğimi bilmiyordum. Hayatımda ilk kez bu kadar uzun zaman sevişmiştim. Saatlerce iki kadının içinden çıkmamıştım neredeyse. Ceren’i götünden de sikmiştim. İkisi de yarağa ve sikişmeye doymuyorlardı. Üçümüz de yatakta serilip kalmıştık sonunda.

Sabah Seher yatakta ölü gibi yatıyordu. Dudağına öpücük kondurduğumda gülümseyerek gerildi; gözlerini açıp boynumdan tutarak kendine çekti, dudağıma öpücük kondurdu ve kalktı. “Bacak aram hala yanıyor Mesut ya, mahvolmuş akşam!” dedi. “Kızım sarhoşlukla ne yaptığını bilmiyordun ki! ‘Sik, sik!’ diye yalvarıp duruyordun.” dedim. “Ceren nerde?” diye sordu. “Kalk hadi, kahvaltı hazırladık!” dedim. Seher, “Her şeye rağmen harika bir geceydi, teşekkür ederim!” dedi arkamdan gelirken. Ben de, “Harika vücudun var Bebek! Seni sikmeye doyamadım. Bu geceyi en kısa zamanda tekrarlayalım!” dedim mutfağa girerken.

Mutfakta Ceren bana, “Bu yaşta böylesi tecrübeyi nasıl edindin merak ediyorum, çünkü kadın vücudunu çok iyi biliyorsun!” dedi. Ona, “Bu uzun bir hikaye… Boş bir zamanımızda anlatırım.” dedim.

[Mesut]

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!