Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (18)

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (18) (Nesrin 37 Y., İstanbul)

Ertesi gün Pazardı, sabah erken kalktım. Önce kahvaltıyı hazırladım, sonra da çocukları ve kocamı uyandırdım. Kocam duş aldıktan sonra kahvatıya başladık. Zaman zaman göz göze gelirken, kocamın mutluluğu gözünden okunuyordu. Kahvaltı bittikten sonra, “Çocuklar, misafir gelecek. Biraz acele edin. Temizlik yapacağım.” dedim. Bu mesaj kocama da verilmişti. “Kim gelecek ki?” dedi. Ben de, “Bahar!” dedim. Kocam gülerek, “Bahar misafir sayılmaz, zaten hergün görüşüyorsunuz!” dedi. Ben de, “Töbe, töbe! İstersen sen de bizimle otur, hep beraber kadın kadına sohbet ederiz!” diye takılınca, “Tamam tamam, ben gidiyorum, siz ne yaparsanız yapın!” diyerek odasına gitti. İçimden, (Ah benim zavallı kocacığım, biz zaten yapacağımızı yapıyoruz!) diye geçirdim.

Hava güzel olduğu için çocuklar çoktan sokağa çıkmıştı. Kocam da evden çıkmak için hazırlanmıştı. Kocamı yolcu ettikten sonra Bahar’ı aradım. Telefona kaynanası çıkınca, bir an duraksadım. Ama sonra bu fırsatı değerlendirmeyi düşündüm. Kaynanasına, “Nadide teyze ben Nesrin. Bahar yok mu?” diye sordum. Banyoda çamaşır yıkadığını söyledi. “Rica etsem çağırabilir misin? Bir iş için gelip gelemeyeceğini soracaktım…” dedim. Nadide teyze, “Ne işiymiş bu?” dedi. “Bayan bir doktor var, diş doktoru, onun işyeri temizlenecekti de… Bahar’a beraber gidebilir miyiz diye soracaktım…” dedim. Nadide teyze, “Ne kadar para verecekmiş doktor?” dedi. Ben de iyi bir rakam söyleyip, “Yalnız işimiz 5-6 saat sürebilir…” dedim.

Bu para Nadide teyzenin hoşuna gitmişti. Hemen cevap verdi, “Tamam! Gidersiniz, gidersiniz!” dedi. Paranın çokluğu karşısında Bahar’a bile danışmamıştı. Ne zaman gideceğimizi sorduğunda, “Bu Salı bekliyor. Ancak ogün müsait olduğunu söyledi…” dedim. “Tamam, Salı günü gidersiniz!” dedi. O an inanılmaz rahatlamıştım. Bahar için de izni koparmıştım. Düşündüğümden de kolay olmuştu. Son olarak Nadide teyzeye, “Bahar’ın çamaşırı bitince bana uğrayabilir mi?” dediğimde, “İşi bitmek üzere, kendisine söylerim!” dedi. Nazik bir şekilde, “Ellerinden öperim teyze, hoşça kal!” dedim, teşekkür ettikten sonra telefonu kapadım.

Aradan 15 dakika geçmişti ki kapının zili çaldı. Gelen Bahar’dı. Sarılıp kucaklaştıktan sonra mutfağa buyur ettim. Yüzü gülüyordu. Bana, “Sen varya sen! Şeytana bile külahını ters giydirirsin be abla!” dedi. Bunun üzerine ikimiz de gülmeye başladık ve uzun süre kendimize gelemedik. Gülmekten yaşlar yanaklarımızdan akıyordu. Daha sonra kısa bir sessizlik oldu. Bahar, “Hayırdır abla sustun, ne düşünüyorsun?” dedi. Ben de, “Nazmi’yi!” dedim. Bana, onu sevip sevmediğimi sordu. Evet anlamında başımı sallayınca, Bahar, “Seninki aşk abla, aşk!” dedi. O an ne diyeceğimi bilemedim. Gerçekten, benimkisi aşk mıydı, yoksa başka bir şey mi, tam olarak bilemiyordum. Benim için Nazmi harika biriydi. Hem yakışıklı, hemde çok güçlüydü. Bitmek bilmeyen enerjisiyle her kadının arayıpta bulamadığı bir erkekti. Onu bulmuştum, kaybetmek istemiyordum.

Bahar bir şey demiş, ama ne dediğini duyamamıştım, “Kusura bakma dalmışım, bir şey mi diyordun?” dedim. Bahar, “Ohooo, sen uçmuşsun abla!” dedi. Ben de, “Her neyse yaa, şeyi soracaktım, sana verdiğim taktik işe yaradı mı?” diye sordum. Bahar yüzüme baktı ve “Abla sen varya, bu işi gerçekten iyi biliyorsun!” dedi. Ben de, “Anlat hele, işe yaradı mı bakalım?” dedim. Bahar, “Yaramaz olur mu! Kocamla sevişirken, (Kocacığım, bazı erkekler götten sikmeyi severmiş, sen neden istemiyorsun?) dedim. Önce cevap vermek istemedi. Sonra, (Bildiğim kadarıyla, hiç bir kadın arkadan ilişkiye girmekten hoşlanmaz. Anlatıldığına göre çok acı çekermiş, üstelik günah… Neden sordun ki?) dedi. Benim güldüğümü görünce, (Neden gülüyorsun?) dedi. Ben de, (Sana bir sır vereceğim kocacığım. Yalnız ikimizin arasında kalacak!) dedim. Kocam şaşkın bir ifadeyle, (Ne sırrı?) deyince, (Önce söz ver!) dedim. Şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu. (Söz ver, hadi!) dedim. (Tamam, söz!) deyince, kocama ne anlattım biliyor musun abla?” dedi.

Ben de merakla, “Ne anlattın?” dedim. Bahar, “Kocanın seni devamlı götten siktiğini anlattım abla!” dediğinde, hem utanmış, hemde sinirlenmiştim. “Manyak mısın kızım? Böyle bir şey söylenir mi!” dedim. Bahar, “Kızma abla, amacım kocamı azdırmaktı. Biliyor musun, işe yaradı!” dediğinde, “Kızım rezil ettin beni yaa! Kocan beni gördüğünde kimbilir aklından neler geçirecek!” dedim. Bahar, “Abla bir durda anlatayım…” dedi ve anlatmaya devam etti.

“Kocama, (Nesrin abla ilk zamanlar götten hiç istemiyormuş, ama daha sonra çok zevk almaya başlamış, mutlaka benim de denemem gerektiğini söyledi!) dedim. Kocam gülerek, (Ne yani, sen de mi götten istiyorsun?) dedi. Ben de tebessüm ederek, (Bilmem, güzel olabilir!) dedim. Aval aval bana bakıyordu. (Ya yanlış anlama kocacığım, benimki sadece bir merak. Yoksa sen istemiyor musun?) diye sordum. Kocam kekeler gibi, (Şeyy… Ben hiç… Yani… Nasıl olacak?) deyince, içimden bu iş tamam diye geçirdim. İşi cahilliğe vererek, (Nesrin ablanın anlattığına göre, kremle yada tükrükle alıştıra alıştıra olabilirmiş!) dedim. O sırada kocamın yarrağını yokladığımda sertliği dikkatimi çekti ve (Ne o kocacığım, kıvama gelmişsin?) diye takıldım. Kocam, (Sen varya az orospu değilsin!) dedi. (Evet, orospuyum ama senin orospunum!) dedim…

Kocam, (Tamam yapalım, ama acıyınca sakın bağırma, anam duyabilir!) dedi. Ben de, (Tamam!) dedim, ama içimden gülmek geliyordu, Nazmi’deki yarrağın kalınlığı, kocamınkinin iki misli vardı. Benim asıl korkum, kocamın yarrağının çok rahat girecek olmasıydı. Komodinin üzerinden kremi aldım. Oldukça yağlı kaygan bir kremdi. Bu işi kendim yapmalıydım. Kocama, (Sen bir şey yapma! Sadece yat! Ben kendim sokmak istiyorum!) dedim. Dikkatle beni izliyordu. Parmaklarımı kreme bandırdıktan sonra kalçalarımın arasına sürdüm. Kayganlık yüzünden parmaklarım deliğe giriyordu. Kocamın anlamaması için ona göstermiyordum. Deliği iyice kremledikten sonra yanına yaklaştım. Kalkmış yarrağını da kremledikten sonra, sağ ve soluna gelecek şekilde bacaklarımı açtım. Sağ elimle yarrağını tutup dikledim, ucunu götümün deliğine hizaladım…

Ucu götümün deliğine değdiğinde dikkatlı olmam gerekiyordu. Hemen sokacak olsam şüphelenebilirdi. Büzüğümü sıkmaya başladım. Öyle sıkıyordum ki, sanki ilk kez girecekti. Yavaş yavaş ağırlığımı verirken dikkatli davranıyordum. Yarağının sıcak yumuşak kafası hafifçe zorlayınca hemen geri çekiliyordum. Bir milim, iki milim, üç milim derken, kayganlığında etkisiyle kafası girmişti. Numaradan, (Ahhhhh!) diye bağırdım. Kocam, (Sessiz ol!) dedi. Ben de, (Acıyor!) dedim. Kocam, (Ben sana acır demiştim!) dedi. Oysa ne acıması, o sırada hepsini almak için çırpınıyordum. İleri geri, ileri geri derken, yarısına kadar girmişti. İstesemde kendimi sıkamıyordum artık…

Kalçalarımı yavaş yavaş hareket ettirmeye başladım. Birkaç dakika sonra dibine kadar içimdeydi. Kendimi kocamın üzerine bıraktım. Bacaklarımın arası kasıklarıyla birleşmişti. Kocam, (Acıyor mu?) dedi. Ben de, (Önce çok acıdı ama, şimdi çok az acıyor!) dedim. Yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Sonra kocam, (Domal da öyle yapalım!) dedi. Yavaş yavaş kalktım yarağın üzerinden ve yatağın kenarına yaklaşarak domaldım. Deliğimin bolluğu anlaşılmasın diye elimden geldiğince kendimi sıkıyordum. (Kremle de öyle sok!) dedim. Kremi hem götüme hemde yarrağına sürdü. Ucunu deliğe ayarladı ve yüklenmeye başladı. Kısık sesle, (Ağğhhhhh!) diye inledim. Artık herşey onun elindeydi, istesemde numara yapamazdım. Kendimi sıkmama rağmen götüme girmişti…

Belimden tutup ileri geri hareket etmeye başladı. Birkaç dakika sonra iyice gevşemiştim. Kocam götümü sert sert sikerken, kalçalarımdan çıkan ‘Şlap, şşlapp!’ sesleri odada yankılanıyordu. Zorlandığımı düşünsün diye, yastığı dişliyordum. Kocam zevk deryasına girmişti. Öyle sert sokuyordu ki, sanki tüm bedeniyle götüme girmek istiyordu. O sırada amımı okşamayı ihmal etmedim. Kocamın boşalacağını anlamıştım. Hırıldayarak boşalmaya başladığı anda, ben de doruklara çıktım. Kasılmalarla devam eden boşalmalar ikimizi de rahatlamıştı. Kocam kendini geri çekip yatağa uzanırken, ben de kağıt mendille kıçıma tampon yaptıktan sonra yanına uzandım! İşte böyle abla!” diyerek sözünü bitirdi.

“Eee, kocan mutlu oldu mu?” diye sordum. Bahar, “Hemde nasıl abla! (Vaaoovv! Göt sikmek harikaymış!) diyerek bana sarıldı. Ertesi gün, hem sabah hemde akşam tekrar sikti götümü!” dedi. Bahar olanları anlattıktan sonra, şimdi asıl konuyu konuşmamız lazımdı. Kaynanasından izni aldığımız için endişelenecek bir durum yoktu. Zaten kocasının da işleri iyi gitmiyordu, paraya ihtiyaçları olduğundan kocası da izin verecekti. “Bak Bahar, Salı’ya kadar kocandan uzak durman lazım! Salı günü enerjiye ihtiyacımız var! Anlaştık mı?” dedim. “Tamam abla, merak etme!” dedi.

“Kız! Hele şöyle bir yanıma gel!” dedim. Yanıma gelince, “Dön de, kocan götünü iyi sikebilmiş mi bir bakayım?” dedim ve eşofmanını dizine kadar indirdim. Beyaz külotunu da indirdikten sonra öne doğru domaldı. O küçük kalçaları, beni bile hasta ediyordu. Götünün yanaklarını iki elimle yanlara ayırdığımda, deliğin ağzı da açılmıştı. İçindeki kızarıklık pembe renkteydi. Parmağımı tükrükleyip götüne soktuğumda, “Ihhh!” diye inledi. “Kız, çok kolay girdi!” dedim. Gerçekten de gevşemişti. Külotun ıslaklığından kıvama geldiği anlaşıyordu. Parmağımı birkaç kez ileri geri hareket ettirdim. Daha fazla devam etmek isterdim, ama boşalmasını istemiyordum. Parmağımı geri çekerek eşofmanını yukarı çektim. “Bu günlük bu kadar yeter! Yarın genel bir temizlik yaparız, kılları yok ederiz!” dedim. Bahar, “Tamam abla!” dedikten sonra başka konulara geçtik. Çayımızı kahvemizi içtikten sonra evine yolcu ettim…

[Nesrin]

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! Tüm Bölümleri

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!