Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (20)

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (20) (Nesrin 37 Y., İstanbul)

Adı Gönül olan bu kadın, belli ki bu işleri daha önce de yapmıştı. Bahar’la birçok kez sevişmiştim, ama bu kadın annem yaşındaydı. Gönül fısıltıyla, “Göğüslerin çok güzel!” deyip memelerimi avuçladı, sonra da yoğurmaya başladı. Doğrusu hoşuma gidiyordu. Ardından sütyenimi çıkardı ve üst kısmımı çırılçıplak bıraktı. Gözlerimi kapamış bekliyordum. Meme uçlarımı yalamaya ve emmeye başladı. Aynı zamnda da eteğimin fermuarını çözüp, eteğimi indirmekle meşguldü. Dudakları göğüslerimden önce göbeğime, sonra da Tangama doğru indi. Tangamın üzerinden amımı öpüp kokladı. Ardından Tangamın üzerinden amımı dillemeye başladı. Böyle birkaç dakika devam etti. Sonra ayağa kalkıp, beni yatağa doğru itti. Sırtüstü yatağın üzerine uzanmıştım. Yatağın yumuşaklığı gerçekten harikaydı, birkaç saniye boyunca sallanıp durmuştum.

Gönül, arzulu bir şekilde bana bakarak soyunmaya başladı. Yaşlıydı, ama vücudu fena değildi. En son külodunu da çıkardığında, orman gibi kıllardan amı görünmüyordu. Süzülerek bacaklarımın arasına girdi, sonra yavaş yavaş yukarı doğru ilerlerlemeye başladı. Küçük küçük öpmelerle amıma kadar ilerledi. Sonra amımın dış dudaklarını yalamaya başladı. Amımı ağzına aldığında, “Ohhh!” diye inledim. Amımı öpüp yalarken, diliyle de klitorisimi uyarıyordu. Dilini öyle güzel kullanıyordu ki, her darbesinde kendimden geçiyordum. Kabarmış klitorisimi emerek içine çekiyordu. Kendimi kaybetmiş bir halde inliyordum…

Bir müddet böyle devam ettikten sonra doğruldu ve bacaklarımı dizlerimin altından tutarak yukarı doğru kırdı. Şeffaf mini Tangamı çıkardıktan sonra, bacaklarımı göğsüme doğru bastırarak yanlara doğru gerdi. Amım kabak gibi ortaya çıkmıştı. Amım tıpkı çiçek açmış gül gibiydi. Bacaklarımı gerdiğinden amımın küçük dudakları da birbirinden ayrılmıştı. Tekrar amımı öpüp yalamaya, sonra da emmeye devam etti. Dilini harika kullanıyordu. Her darbesinde içimde fırtınalar kopuyordu. Daha fazla dayanamadım ve kasılmaya başladım. Öylesine sulanmıştım ki, amımdan seller akıyordu…

Gönül bunun farkına varınca, sağ bacağımı bıraktı ve arka deliğimle ilgilendi. Amımdan akan kaygan sıvıyı parmağıyla götümün deliğine sürüyordu. Parmağının önce birini, sonra ikincisini, daha sonra üçüncüsünü de soktu götümüm deliğine. Alışmış olan göt deliğim parmaklarını rahatlıkla alırken zevk almaya başladım. Gönül hızlandıkça hızlandı, parmakları göt deliğimi yırtacak gibiydi. Ben saniyeler boyu, “Oohhyyy! Ohhyy! İiihyyy! İhhyyy!” diye inlerken yalvarır gibiydim. Aldığım zevkten, “Devam et! Devam et!” diye bağırıyordum. Gönül ise, “Boşal orospu, boşal artık, yordun beni!” diyordu. Parmaktaları götümde birkaç kez ileri geri hareket edince daha fazla dayanamadım ve aniden kasılmaya başladım. Şiddetli bir şekilde boşalırken, amımdan sular akıyordu…

Gönül parmaklarını götümden çekerek yanıma uzandı ve “Senin gibisini görmedim, amından da, götünden de zevk almasını biliyorsun! Kocan seni sikemiyor mu?” diye sordu. “Hayır!” dedim. Gönül, “Hımm, arzulu bir kadınsın, kocanı neden aldattığın belli oluyor! Senin yerinde olsam ben de aynısını yapardım!” dedi. O sırada aklıma Bahar geldi, uzun zamandır ortalıkta yoktu. Ne yapıyordu, ne ediyordu, hiçbir fikrim yoktu. Umarım durumu iyidir diye içimden dua ettim.

Birkaç dakika boyunca yan yana yatıp, konuşmadan uzandık. Biraz dinlendikten sonra Gönül yanımdan kalkıp, yapay yarakları toparlayıp kucağıma attı. Daha önce İnternette gördüğüm bu yapay yaraklar gerçekten çok ilginçti. Yakından baktığımda, “Aman Tanrım!” dedim. Bunlar inanılmaz şeylerdi. Yaraklara bakarken kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Çeşit çeşit yarraklar kucağımda duruyordu. Damarlı ve kocaman birini elime aldım. Hem kalın, hem de çok uzundu. İçimden, (Bunu içine alacak kadının vay haline!) diye geçirdim. Böylesine bir şeyi denemek cesaret isterdi. Daha sonra diğerlerini incelemeye başladım. Deri külota takılmış yarraklardan tutun da, pille çalışanına kadar her çeşidi vardı. Gönül’e, “Bunları ne yapıyorsunuz?” diye sordum. Gönül gülmeye başlayınca, “Çok mu komik?” dedim. “Kızım, bunların okadar çok müptelası var ki! Özellikle dul kadınlar, bir de kızlığını kaybetmiş genç kızlar bunlarla tatmin ediyor kendilerini! Bunlar olmasa SeksShop’lar iflas eder!” dedi.

Gönül, benim o ilk incelediğim kocaman, damarlı yarrağı alıp, bana bakarak sallamaya başladı. Gerçekten kocaman bir şeydi. Sonra da karşıma geçip bacaklarını açtı. Amının kıllarını yanlara yatırdığında, hayatımda ilkkez yaşlı bir kadının amını görüyordum. Küçük am dudakları püskül gibi sarkmış, amının içi görünüyordu. İçimden, (Kimbilir ne büyük yarraklar yemiştir!) diye geçirdim. Amını incelerken gözüm arka deliğine takıldı, paramparça olmuş gibi bir hali vardı. Benimki de açılmıştı, ama onunki tamamen dağılmış gibiydi. Büzüğünün kocaman ağzı buruş buruştu. Elindeki yarağı göstererek, “Bu benim en sevdiğim yarrak! Bunu yemeden yatmam!” dedi. Sonra da, “Çekmecede kayganlaştırıcı kavanoz var, onu verir misin?” dedi. Çekmeceden kavonuzu alıp kendisine verdikten sonra onu izlemeye başladım…

Önce kavanozun kapağını açtı, sonra parmaklarını içine bandırdı. Jöleye benzeyen bu şey, renksiz ama oldukça kaygandı. Yarağın üzerine sürerek sıvazladıktan sonra, bir müddet amına sürttü. Sonra, “Şimdi iyi bak!” dedi. Yarrağı dibinden tutarak, yarrağın kocaman kafasını amının deliğine bastırmaya başladı. Yarrağın koca kafası yolunu bulmuş gibi amının dudaklarını gererek içine giriyordu. 25 cm’e varan yarrağın gövdesi sonuna kadar amında kaybolmuştu. Gönül, “İşte bu kadar! Gördüğün gibi işte!” dedi. Bu yaşlı kadının amının içi oldukça derindi. Kayganlığın verdiği rahatlıkla ileri geri oynatıyordu yarrağı. Tam da o sırada dışardan sesler gelmeye başladı. Koridordaki kahkaha sesleri etrafta yankılanırken, konuşma sesleri Nazmi’nin ve Kemal’in seslerine benzemiyordu. Nazmi telefonda özel misafirlerden bahsetmişti, mutlaka onlardı. Gönül’e, “Koridordakiler kim?” diye sordum. Gönül konuyu kapatmak ister gibi, “Boş ver!” diye karşılık verdi.

Bahar’la buraya gelmemizin nedeni sikilmekti. Ama Nazmi, Bahar ve Naciye’yi tercih etmişti. Beni neden sikmemişti? Beni Kemal’e ve misafirlerine de siktirmediğine göre, bunun bir nedeni olmalıydı. Bahar ile Naciye’nin benden daha genç olması sebeplerden biri miydi? Bunları düşünmek bile moralimi bozuyordu. Gönül’e, “Doğru söyle, neden geldiğimi zaten biliyorsun, beni neden başlarından savdılar?” diye sordum. Gönül, “Bunda onların hiç bir suçu yok, seninle olmayı ben istedim! Nazmi ile konuştum, o da beni kırmadı!” dedi. Gönül’e, “Sana da birini bulsaydı ya?” dediğimde, “Erkeklerden bezdim! Senin gibilerle olmak hoşuma gidiyor, daha çok zevk alıyorum!” dedi. Bunu duyduğumda şaşırmıştım.

Gönül, “Seviş benimle!” diyerek üzerime çıktığında, bedeninin yumuşaklığı içim ısıttı. Direnmek yerine, karşılık vermekten başka çarem yoktu. Gönül sarkmış olan memelerini ağzıma verdi ve “Yala! Em!” dedi. Memelerinin kocaman uclarını yalayıp emmeye başladım. Gönül, “Mmmhhhh! Harikasın!” diye inledi. İnlemesi hoşuma gitmişti. Elini amıma atmış, amımı sıkıp okşuyor, ara sıra da parmaklıyordu. Daha sonra parmaklarını amımın içinde ileri geri hareket ettirmeye başladı. Tekrar sulanmaya başlamıştım. 69 pozisyonuna geçtikten sonra amımın dudaklarını ağzına aldı ve emmeye başladı. Arada bir ağzını amımdan çekip, “Hadiii, sen de yala!” diyordu. Aynı sözleri ısrarla birkaç kez tekrarladı. Amını yüzüme bastırarak, “Hadi ama, lütfennn!” diye yalvarıyordu. Aklıma Bahar geldi, Bahar’ın amı olsa zevkle yalardım. Fakat bu yaşlı kadının amı öyle iğrenç görünüyordu ki, midem almıyordu.

Amını yalamak yerine, iki elimle kalçalarını yoğurmaya başladım. Arka deliğinin durumu gerçekten perişandı. Büzüğünün kocaman ağzı yırtık pırtıktı. Götünün yanaklarını gerdiğimde ise büzüğü inanılmaz şekilde açılmıştı. Benimki de büyüktü, ama Gönül’ünkü içler acısıydı. Kolumu soksam rahatlıkla girerdi götüne. Gönül benden hamle beklerken kendisi durmak bilmiyordu, kollarını bacaklarıma dolamış, klitorisimi emiyordu. Emiyor, yalıyor, dilini de arasıra amıma sokuyordu. Onun bu içten davranışı beni de kamçılamıştı. Yavaşça dudaklarımı amına götürdüm. Amını yalamaya ve sarkmış am dudaklarını emmeye başladım. Gönül anam yaşındaydı, ama iş çığırından çıkmıştı. İlginç bir durumdu, onunla sevişmek hoşuma gitmeye başlamıştı…

Birden amımın zorlandığını hissettim. Ne olduğunu anlamak için engel olmaya çalıştım. Engel olmak istesem de, Gönül buna fırsat vermiyordu. Kalın birşeyin, amımın küçük dudaklarını gererek amıma girdiğini hissettiğimde, “Ağğğhhhyy! Ne yapıyorsun?” diye bağırdım. Gönül hiç konuşmuyordu, ama beni de bırakmıyordu. Kafamı bacağının arasından uzatıp baktığımda, demin kendi amına soktuğu o kocaman yarrağı şimdi benim amıma sokmuştu. Yavaş yavaş ileri geri hareket ettirmeye başladı yarrağı. Zorlanıyordum, ama zevk de alıyordum. Aradan kısa bir zaman geçtiğinde artık karşı koymayı bıraktım. Kendimi Gönül’ün eline bırakmaktan başka çarem yoktu. O ise bir eliyle bacağımdan sıkı sıkı tutmuş, diğer eliyle de kocaman yarrağı amıma hızlı hızlı sokup çıkarıyordu. Kah acıdan bağırıyordum, kah zevkten inliyordum…

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordum, ama Gönül’ün durmaya pek niyeti yoktu. İyice gevşeyen amım da artık o koca yarrağı alırken zorlanmıyordu. Amıma giren hava yüzünden, sokup çıkardıkça içimden ‘Zart! Zurt!’ sesler geliyordu. Yarrak amımın küçük dudakları sıkıştırdığı için ezilmelerine neden oluyordu. Bu ezilme bile inanılmaz zevkliydi. Bazen yarrağı sokup çıkarmayı bırakıp, klitorisime küçük küçük dairecikler çizerek tahrik olmamı sağlıyordu. Amacına da ulaşmak üzereyken aleti içimden çıkardı. Çıkardığında amımda inanılmaz bir rahatlama olmuştu. Sonra da, “Sıra sende!” deyip, yarrağı elime verdi. Bu kocaman yarrak az önce amımın içindeydi, ama yine de inanmak istemiyordum.

Gönül domalmış, beni bekliyordu. Domalınca kalçaları iyice ayrılmış, amı ve göt deliği ortaya çıkmıştı. Elimdeki koca şeyi götüne sokmak istiyordum. Gönül’ün kalçaları küçük sayılırdı. Kalça kemikleri belli oluyordu. Ama kalçalarının arası oldukça çukurdu. Göt deliğinin etrafı geniş bir şekilde koyulaşmış, yediği yarrakları anlatır gibiydi. Gönül kısık bir sesle, “Hadi, sik beni! Parçala amımı götümü!” diye söyleniyordu. Kavanoza parmaklarımı daldırıp, kayganlaştırıcı jeli hem amına, hemde götünün deliğine sürdüm. Jeli iyice yedirdikten sonra elimdeki yarrağı amının deliğine ayarladım. Yarrağın kocaman kafası amını kaplamış gibiydi. Sarkmış olan küçük am dudaklarının arasına yarrağın kafasını sürtmeye başladım. Sonra deliğe bastırdım. Amının ağzı iyice açılınca, yarrak içine kaymaya başladı ve Gönül, “Oğğhhhh!” diye böğürdü. Koca şey, engel tanımaksızın birkaç saniye içinde sonuna kadar girmişti amına…

Yaşlı da olsa, bir kadını sikmek gerçekten zevkliydi. Amına sokup çıkarırken Gönül kıvranıyordu. Zevk aldığı her halinden belli oluyordu. Onun zevk alması beni de etkilemişti. Bir elimle yarrağı amına sokarken, diğer elimle de kendi amımı okşuyordum. Domalmış olan Gönül, kalçalarını geriye doğru çıkarmıştı. Dakikalardır amına sokarken pozisyonunu bozmamıştı. 25 cm’lik koca yarrağı, ileri geri sert bir şekilde sokup çıkarıyordum. Benim amımın derinliği anca 19-20 cm vardı, ama bu kadın 25 santime bile bana mısın demiyordu…

Yarağı sokup çıkarmaktan kolum iyice yorulmuştu. Dizlerimin üzerine doğrulup göt deliğine baktım. Amına giren yarrak götünün deliğini de açarken, götünün içini görüyordum. İçimden, (Şunu bir de götünden deneyeyim!) diye geçirdim. Yarrağı amından çıkardığımda, amının ağız kısmı kapanmamıştı. Küçük am dudakları kenarlara yapışmış, balık ağzı gibiydi. Amının içi pembemsi bir renkte, derinliği ise anlaşılmıyordu. Kaygan jelden biraz daha alıp büzüğüne tekrardan sürdüm. Sürerken bile parmaklarım içine giriyordu. Büzüğünün etrafını ve içini jelledikden sonra, yarrağın başını dayadım. Alışması için bir müddet yarağı büzüğüne sürttüm. Daha sonra bastırmaya başladım. Gönül yarrağın götüne girmesi için yardım etmeye çalışırken ıkınıyordu. Göt deliği yavaş yavaş alışıyordu. İleri geri oynatmaya çalışırken santim santim giriyordu. İyice gevşeyen büzük kocaman olmuştu. Biraz zorlasam girecekti, ama bunu hemen yapmak istemiyordum. Zevk alışını görmek, onu çıldırtmak istiyordum…

Birkaç dakikadır büzüğüyle oynuyordum ki, ‘Fossssss!’ diye osurdu. Osurduğu halde koku gelmemişti. Doğrusunu söylemem gerekirse, götünün içi tertemizdi. Gönül oynadığımı anlamıştı, “Hadi ama, sok şunu!” dedi. Komut gelmişti ve bastırmaya başladım. Gerilen delik açıldıkça açıldı. Yarrağın kocaman kafası girdiğinde, “Ağğğğhhhh!” diye inledi. Ben zorladıkça yarrak giriyordu. Jelin etkisiyle yarrağın önce yarısı, daha sonra tamamı girmişti. Biraz bekledikten sonra yarrağı hareket ettirmeye başladım. İyice gerilen büzük yırtılacak gibiydi. Zor da olsa yarağı hareket ettiriyordum. Gönül başını yatağa gömmüş, “Ağğhh! İhhh! Ahhh! Oğğğhhh!” diye bağırıyordu. O bağırdıkça, hareketlere devam ettim. Dakikalardır devam ediyordum. Kocaman kalın yarrak, ilk başlardaki gibi zor girmiyordu artık. Büzüğü iyice açılmıştı. Dibinden tutarak hızlı hızlı sokuyordum yarağı. Gönül’ün inlemeleri, dışardan kolayca duyulabilirdi, ama o oldukça rahat bir şekilde bağırıp çağırıyordu. Böylesine rahat davranması akıllıca bir şey değildi, çünkü o bir hizmetçiydi…

Zaman zaman götünden tamamen çıkarıp, tekrar sokuyordum yarağı. Kalçalarının üçte biri sanki delikten ibaret gibiydi. Pestili çıkmıştı. En az yarım saattir sikiyordum götünü. Gönül, pille çalışan başka bir yarrağı istedi. Dediğini yapıp, istediği yarrağı kendisine verirken niyetini anlamıştım. Kocaman şey götünde olduğu halde, ikincisini amına soktu. Ben götüne sokarken, o da öteki yarrağı amına sokuyordu. Zorlandığı halde zevkle inliyor, sonra da bağırıp çağırıyordu. Bu şekilde uzun süre devam ettik. Gönül’ün bağırmaları iyice artmaya başlamıştı. Ahlıyor, ohluyor, inledikçe inliyordu. Birden böğürmeye başladı. Boşalmaya başlamış olacak ki, “Oooğğğğhhh!” diye inledi. Zevkten kıvrandığını farkettim. Büzüğü kasılmaya ve götündeki yarrağı sıkıştırmaya başlamıştı. Fakat yarrağın kalınlığı yüzünden başarılı olamıyordu. Büzüğün ağız kısmındaki sıkıştırma oldukça etkisiz kalıyordu…

Birkaç saniye sonra, “Bukadar yeter!” dedi ve yarrağı götünden çıkarmamı istedi. Dediğini yaptığımda, inanılmaz bir görüntüyle karşılaştım. Büzüğü kapanmıyordu ve götünün kıpkırmızı içi görünüyordu. Büzük kaslarının uzun süre görev yapacaklarını sanmıyordum. Gönül amındaki pilli yarağı da çıkarıp, sırtüstü yatağa uzandı, sonra derin bir, “Ohhh!” çekti. Yüzüne baktığımda, alnında ter damlaları vardı. Göğüslerinin arası ise terden sırılsıklam olmuştu. Onun yerinde kim olsa aynı durumda olurdu. Yorgun bir hali vardı. Üzerine örtüyü çekip, gözlerini kapadı. Ben de onun yan tarafına uzandım, olanları düşünüyordum. Gönül’ün amından çıkan pilli yarağı amıma soktum. Kendi kendine çalışan bu alet amımın derinliklerinde dolandı durdu. Boşalana kadar amımdan çıkarmadım. Büyük bir zevkle boşalırken, ikinci kez zirveye çıkmıştım. Birkaç dakika sonra kendimden geçmişim ve boşalmanın verdiği rahatlamayla uyumuşum…

Uyandığımda, Gönül halen yanımda yatmaktaydı. Saate baktığımda 19:00’a geliyordu. Endişelenmeye başladım. Hemen kalkıp odada bulunan ebeveyn banyosuna girdim. Duşumu alıp, üzerimi giyindim ve “Gönül abla! Gönül ablaaa!” diye seslendim. Gönül yorgun ve bitkin bir halde, “Ne var orospu? Ne bağırıyorsun?” dedi. Bana orospu demesini duymamazlıktan geldim ve “Abla vakit geç oldu, dokuzda evde olmamız lazım! Bahar’a haber verebilir misin?” dedim. Gönül, “Kocalarınızdan korkuyorsunuz, ama onları aldatmasını da biliyorsunuz!” dedi. Karşılık vermeden ona bakıyordum. Gönül önce duş aldı. Sonra üzerini giyindi ve “Sen burda bekle!” dedikten sonra kapıyı açıp dışarı çıktı.

Aradan 15 dakika geçtiği halde gelen giden olmamıştı. O sırada gözüm yarraklardan birine takıldı. Bu işime çok yarayabilirdi. Bunu bir şekilde götürmem lazımdı. Amıma mı soksam diye düşündüm, ama bunun mümkün olamayacağını düşünerek vaz geçtim. Sonra aklıma başka bir fikir geldi. Sütyenin altına sokup göğüslerimin arasına sıkıştırdım. Badi giydiğim için kayma durumuda yoktu. Kabanımın düğmelerini yakama kadar kapadım. Aynaya baktığımda, anlaşılacak gibi gözükmüyordu. Umarım bir aksilik olmazdı. Tekrar saate baktığımda zamanın hızla geçtiğini farkettim. Nerde kaldı bu kadın diye düşünürken, koridordan gelen sesler üzerine kapıya yöneldim…

Kapı açıldığında Bahar’la burun buruna geldim. Çırılçıplaktı ve Gönül’ün yardımıyla ayakta zor duruyordu. Gözleri kaymış, donuk bir şekilde bana bakıyordu. Sadece, “Abla!” diyebildi. “Ne oldu sana kız?” dediğimde, cevap verecek durumda bile değildi. Bahar’ı yatağın üzerine oturtup, Gönül’e baktığımda, “Arkadaşını iyi sikmişler! Soğuk suyun altına sok, yoksa sabaha kadar kendine gelemez! Sanırım birşeyler içmiş!” dedi ve elindeki Bahar’ın elbiselerini yatağın üzerine attı, sonra çıkıp gitti ve kapıyı kapadı. Bahar’la başbaşa kalmıştım. Ne yapmam gerektiğine karar veremiyordum. Teni çok kötü kokuyordu, vücüdunun her yeri dölle kaplıydı, dokunduğumda her yeri elime yapışıyordu…

Bahar kendini sırtüstü yatağa atıp, bacakları ayrılınca, “Ayy, kız bu nee?” diye bağırdım. Amının dudakları şişmiş ve kıpkırmızı olmuş, amının içi dışarı çıkmış gibi duruyordu. Çocuk doğurmuş gibi bir hali vardı. Bahar, “Uykum var abla!” deyince, “Aman uyuma gözünü seveyim, geç kalacağız! Hadi seni yıkayayım!” diyerek kabanımı ve eteğimi çıkardım. 40 kiloluk bedenini kucakladığım gibi banyoya götürdüm. Duşun altına sokup, suyu açtım. Bahar kendi kendine birşeyler söylüyordu. Ne dediği anlaşılmıyordu, ama keyifli bir hali vardı. Mırıldanıp duruyordu. Saçları bile yapış yapış döl olmuştu. Saçlarını ve göğüslerini iyice yıkayıp temizledim. Amını da yıkayıp temizledikten sonra arkasını dönmesini söyledim. Sırtını yıkadım. Kalçalarını yıkarken parmaklarım götüne geçmişti. Merak edip baktığımda gözlerime inanamadım. Küçücük göt deliği sikilmekten kocaman olmuştu. Benim küçük arkadaşımı gerçekten fena sikmişlerdi. Büzüğü lastik gibi açılırken, götünün içindeki döller görünüyordu…

Ama şimdi götünü inceleyecek zaman değildi, Bahar’ı ılık suyla yıkadıktan sonra, soğuk suyu açtım. Bahar soğuk suyu yedikçe kendine gelmeye başladı. Soğuk suyun etkisiyle zıplayıp durdu. Kurulayıp odaya götürdüm. İç çamaşırı dışında üzerini giydirdim. Türbanını bağladıktan sonra, ben de eteğimi ve kabanımı giydim tekrardan. Kolundan tutup odadan çıktık. Merdivenlerden inerek giriş salonuna geldik. Kemal’le Nazmi görünürde yoktu. Daha önce görmediğim başka biri, “Sizi ben bırakacağım, hazırsanız çıkalım!” dedi. Yapacak başka bir şey yoktu, mecburen onunla gidecektik. Villadan çıktık ve arabasına bindik, ikimiz de arka koltuğa oturduk. Akşam olmuş etraf karanlıktı. Adama nereye gideceğimizi tarif ettim. Kartal’a gelene kadar başka da hiç konuşmadık. Arka sokağa geldiğimizde, “Biz burda inelim!” dedim. Adam arabayı kenara yanaştırıp durdu. Elindeki zarfı uzatıp, “Bu sizin! Gerçi senin tadına bakamadık, ama ufaklık harikaydı!” dedi.

Etrafta kimsenin olmadığı bir anda arabadan indik. Araba uzaklaşınca, “Kız, yürüyebilecek misin?” dedim. Bahar kendini toparlamış gibiydi, “Yürürüm, yürürüm!” dedi. Kol kola eve doğru yürürken, Bahar’ı bu halde evine göndermek istemiyordum, “Önce bize gidelim, biraz otururuz, iyice kendine gelince gidersin!” dedim. Kimseye görünmeden bizim eve çıktık. Evde kimse yoktu. Telefonla aradığımda, çocuklar amcalarına gitmiş, kocam da kahvehanedeydi. Sonra da Bahar’ın kaynanasına telefon ettim, Bahar’ın bizde olduğunu, biraz oturacağımızı söyledim. Kaynanası biraz kem küm ettiyse de, “Tamam!” dedi.

Üzerimi çıkarıp değiştirdim. Villadan yürüttüğüm yarrağı da emin bir yere gizledim. Bahar külot giymediği için, ona benimkilerden birini verdim, giydi. Konuşmadan salonda otururken, Bahar koltukta uyumuştu hemen. Kocam çocuklar ile geldiğinde vakit epey geç olmuştu. Çayı demledikten sonra Bahar’ı uyandırdım, birlikte kahvaltı yaptık. Açlıktan geberiyorduk, sabahtan beri hiçbir şey yememiştik ikimiz de. Kahvaltı ettikten sonra Baharı yatak odasına soktum. Zarfın içinde epey bir para vardı, yarısını Bahar’a verdim ve “Kaynanana biraz para ver, ozaman üzerine düşmez!” dedim. Bahar’ı uğurlarken, kesinlikle kocasına yanaşmamasını söyleyip, iyice tembihledim. Bahar, “Tamam abla!” deyip evine gitti…

[Nesrin]

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! Tüm Bölümleri

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!