Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (8)

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (8) (Nesrin 37 Y., İstanbul)

Nazmi beni bırakmak için Cevizli’ye doğru yol alırken, “Nesrin bana kızmadın değil mi?” dedi. Bunu neden söylediğini anlamadığım için, “Neden ki?” dedim. “Ya anla işte, seni Kemal’e siktirdim ya, ondan!” dedi. Bir an yaşananları düşündüm. Sonra kocam aklıma geldi, aralarında okadar fark vardı ki! Nazmi ile Kemal sanki seks için yaratılmıştı. Kocamı aldatmaya ilk karar verdiğimde, bu kadarını yaşayacağımı asla düşünmemiştim. Bu arada semt pazarına yaklaşmıştık, “Artık bunun önemi yok, olan olmuş bir kere, ben burda ineyim!” dedim. Tam ineceğim anda başımdan tutarak kendine çekti, koca dudaklarıyla dudaklarıma yapıştı. Bir müddet öptükten sonra, “Aşkım, umarım tekrar görüşürüz!” dedi. Saatlerce sikildiğim halde amımın sulandığını hissettim, “Umarım!” dedim arabadan indim. Başım önde yürümeye başladığımda, Nazmi çoktan uzaklaşmıştı.

Yürüyüşüme dikkat ederek pazarın içine girdim. Birkaç kilo domates ve salatalık, biraz da meyve aldım. Komşularımın dikkatini çekmemen gerekiyordu. Evin kapısına geldiğimde, komşum Bahar’la karşılaştım. Bahar, “Nesrin abla nerelerdesin? Bir gittin, gider oldun!” dedi. “Eski komşularla, sohbet, çay, pasta börek derken, bu saati yaptık işte. Kalkmak istedimse de bırakmadılar…” dedim. Bahar’la biraz ayaküstü sohbet ettikten sonra, “Görüşürüz…” diyerek içeri girdim.

Çocuklar henüz gelmemişti. Üzerimi değiştirmek için yatak odasına girdim. Üzerimi çıkardıktan sonra aynada vücuduma baktım. Saatlerce sikiştiğim halde morarma olmaması içimi rahatlatmıştı. Az da olsa, baldırlarımın iç kısmı, sürtünmeden kızarmıştı. Amımın ve arka deliğimin durumu hiçte iç açıcı değildi. Am dudaklarım şişmiş, morarmıştı. Hele göt deliğim perişan haldeydi. Kalçalarımı kıstırdığımda bile tam kapanmıyordu. Bunu için tedbirli olup, birkaç gün kocamdan uzak kalmam gerekiyordu. Öyle de yaptım, rahatsız olduğumu söyleyip, birkaç gün kocamla ilişkiye girmedim. Doğrusu bu aldatmayı da atlatmıştım…

O günden sonra, Nazmi ile ayda 1 yada 2 kez buluşmaya devam ettim. Bu böyle nerdeyse bir yıldır sürüyordu. Bu zaman zarfında yaşadıklarım, gerçekten inanılmaz şeylerdi. Nazmi ve Kemal için artık grup sekste vazgeçilmez biriydim. Genelde ikisiyle sikişiyordum, ama bazen bir arkadaşlarını daha çağırıyorlardı, ozaman üç erkekle grup yapıyordum. Her seferinde aldığım zevkin yanında, mutlaka para da veriyorlardı. Kişi sayısına göre değişiyordu bu rakam.

Yine bir keresinde Nazmi ile buluştuğumda, herzamanki gibi günlerden Salı idi. Arabasıyla beni Kordonboyu’ndaki daireye götürürken, bana, “Aşkım, evde iki misafirimiz daha var, izin verirsen seninle grup seks yapmak istiyorlar! Ne dersin?” dedi. Rengimin attığını görünce, “İnan bana ikisi de çok cömerttir. İyi muamele edersen karşılılğını fazlasıyla alırsın!” dedi. “Ama aşkım…” dedim. “Aması maması yok aşkım! Senin gibi kadınlara hasta bunlar!” dedi. (Senin gibi derken, türban takan, kapalılardan bahsetmişti). Böyle olduğum için kendimi şanslı hissediyordum. Türbanlı olmam, adamları daha çok azdırıyordu. Zevkin yanında para da kazanıyordum. Ogün Kemal yoktu, Nazmi ve iki misafiriyle saatlerce sikiştim. İkisi sırasıyla, amdan ve götten, sonra ikisi aynı anda deliklerime sokarak, uzun süre devam etmişlerdi. Bu zaman zarfında 4 kez amıma, 3 kezde götüme boşalmışlardı. Doğrusu bundan ben de büyük zevk alıyordum. Aynı anda hem götten, hemde amdan sikilmek çok güzeldi. Bu şekilde sikilmek bana sayısız orgazmlar, boşalmalar sağlıyordu.

İşimiz bittiğinde, ikisi de, “Harikasınız Nesrin hanım!” diyerek, birçok iltifatta bulunmuşlardı. Duşlarımızı aldıktan sonra giyindik. Nazmi’nin dediği gibi, ikisi de çok cömert davranmış, epeyce para vermişlerdi. Bütün bu sikişmelerin yanında, paranın tadı bir başkaydı. Paraları sütyenimin içine koyarken inanılmaz mutluydum. Adamlar bizden önce çıktılar, daha sonra Nazmi ile ben çıktık…

Nazmi beni herzamanki gibi aynı yerde indirdikten sonra eve doğru yürüdüm. Binanın önüne gelmiştim ki, “Nesrin abla! Nesrin ablaaa!” diye sesle dönüp baktığımda, sokakta Bahar’ı gördüm. “Bekle abla!” dedi, birkaç dakikada yanıma gelmişti. Yüzüme anlamlı anlamlı baktıktan sonra, “Nerden böyle?” dedi. Kahvaltı için komşulara gittiğimi söyledimse de inanmış görünmüyordu. “Anladım anladım! Birazdan sana geleceğim, çay koy da laflarız!” dedi. İstemeyerek, “Olur, beklerim!” dedim. Bahar’ın bakışlarında değişik bir ifade olduğunu sezmiştim.

Eve girdiğimde saat 15:00’e geliyordu. Çay demlemek için ocağa su koydum. Bu arada Bahar’dan bahsetmek istiyorum. Aynı binada oturuyoruz. Bahar, evli, bir çocuğu olan, 25 yaşında, minyon tipli, yaşından genç gösteren bir kadın. Durumları iyi olmasa da, kocasının kahvehanesinden gelen gelirle geçinip gidiyorlar. Beraber olduğumuz anlarda, bel altı konulardan bahsetmeden duramaz. Detaylı anlatmaz, ama hemen hemen her akşam kocasıyla sikiştiğini söylerdi. Bir gün ablasına gittiğimizde, ağda olurken vücudunun güzelliğini kıskanmıştım. Bacaklarını ağda ederken üzerinde sadece külot vardı. Çocuk doğurduğu halde vücudunda çatlak bile yoktu. Zaman zaman açılan bacaklarının arasına bakınca amını merak ediyordum. Külotun altında, sanki am namına hiçbir şey yoktu. Bacaklarının arası tahta gibiydi. Bütün bunları kendi vücuduma göre değerlendirmiştim.

Çay demini almış, Bahar’ı bekliyordum. 15-20 dakika geçmişti ki, Bahar geldi, gülümseyerek, “Selam güzelim!” dedi. “Hoş geldin Bahar!” dedim ve sarılıp öpüştükten sonra mutfağa geçtik. Çaylarımızı yudumlarken, Bahar, “Anlatsana abla, bugün neler yaptın?” dedi. “Ne anlatayım ki, bildiğin şeyler işte…” dedim. Bahar, “Bildiğimi sanmıyorum, anlat da bilelim!” dedi. Bahar birşeyler ima ediyordu, ama ne, anlamamıştım. “Komşularla, çay içip pasta yedik. Sonra da dedikodu yaptık işte!” dedim. Bahar, “Nesrin ablaaaa! Sabahları giderken makyajli iken, dönüşte, banyo yapmışsın gibi hiç makyaj yok! Ne iş?” dedi. Bir an sessizlik oldu. “Ne demek istiyorsun Bahar?” dedim. Bahar ısrarla, “Nesrin ablaaaa! Hadi anlat!” dedi. “Neyi anlatacağım? Anlatacak ne var ki?” dedim. Bahar, “Anlaşıldı anlaşıldı! Demek benden gizliyorsun! Ben senin en iyi arkadaşın değil miyim?” dedi. “Evet öylesin!” dedim. “Ozaman anlat!” dedi. “Ya bahar! Ne anlatmamı istiyorsun ki?” dedim. “Bak abla, kocanı aldattığını biliyorum!” dediğinde sinirlenmiştim. Sesimi yükselterek, “Sen ne demek istiyorsun Bahar?” dedim.

“Bak ablacığım! Amacım seni kırmak yada rezil etmek değil! Asla böyle bir şey yapmam! Sadece bilmek istiyorum! Çocuğumun üzerine yemin ederim ki, sadece ikimizin arasında kalacak. Hadi anlat! Kimdi o beyaz arabalı adam?” dediğinde, yalanla bir yere varamayacağımı anladım. Kimseye söylemeyeceğine dair çeşitli yeminler ettirdikten sonra, ilk günden itibaren yaşadıklarımı bir bir anlatmaya başladım. Önce, Nazmi ile nasıl tanıştığımı, buluşup neler yaptığımızı anlattım. Bahar kendinden geçmiş dinliyordu, zaman zaman, “O kadar büyük yarraktan korkmadın mı abla? Zevk veriyor muydu?” diye araya giriyordu. Ben de, “Bak Bahar, 20 yıldır sikildiğimi sanıyordum, Nazmi ile tanıştıktan sonra sikilmenin ne demek olduğunu öğrendim. Yarrağını görsen varya, hem kalın hemde uzun, tam 23 santim! Sikmeye başladığında en az yarım saat devam ediyor. Sabah saat 10:00 gibi sikişmeye başlıyoruz, en az 4-5 saat sürüyor. Eve geldiğimde yorgunluktan hasta numarasına yatıyorum…” dedim.

Bahar, “Gerçekten o kadar sürüyor mu?” deyince, “Eveeeett!!!” dedim. Ben anlattıkça Bahar zevke geliyordu. Sol eliyle çay içerken, sağ eli masanın altındaydı ve amını elliyordu. Bu hoşuma gitmişti. Nazmi ile sikişmelerimizi, özellikle Bahar’ı kudurtmak için, en ince ayrıntısına kadar anlatırken, Bahar’ın rengi değişmeye başlamıştı. Olduğu yerde sağa sola kıvrandığı anda, “Ihhhhh! Immmmhh! Anlat! Anlat abla! Ohhhhhh! Çok güzeeell! Harikaa!” diye mırıldanırken, boşaldığını anladım. Gülerek, “Ne oldu kız? Yarrağı yiyen ben, boşalan sen! Bu nasıl iş?” dedim. Bahar da, “Sus abla! Dayanamadım işte!” dedi.

Bahar rahatladıktan sonra, “Peki o kadar büyük yarrak götüne girince acımadı mı?” diye sordu. “Kocam da göttten yapıyordu, ama erken boşaldığı için hoşuma gitmiyordu. Nazmi kayganlaştırıcı krem kullandığı halde, başta çok acımıştı, daha sonra yavaş hareketlerle uzun süre devam etti. Bir müddet sonra alışıyorsun. Kız inan bana, alıştıktan sonra götten sikişmek çok zevkli oluyor!” dedim. Bahar hemen, “Peki bugün de götten yaptınız mı?” diye sordu. “Herhalde kız! Tam 3 kez sikti boşaldı götüme! Deliğim folluk oldu!” dedim. Bahar, “İçine mi boşaldı?” dedi. “Evet içine!” dedim. Bütün bunları anlatırken, diğerlerinden hiç bahsetmiyordum, sadece Nazmi sikmiş gibi anlatıyordum. Bahar okadar merakla, ilgiyle ve heyecanla dinliyordu ki, bu işin içine Bahar’ı da sokmam gerektiği düşüncesi belirdi kafamda, eğer tava gelip o da sikişmek isterse, benim için her bakımdan daha iyi olacaktı. O anda kafamdan bunlar geçerken, Bahar, “Arka deliğini folluk ettiğini söylüyorsun, ne halde olduğunu merak ettim şimdi abla, doğrusu görmek isterdim!” dedi.

Sanırım Bahar tava geliyordu, ne yapıp edip Bahar’ı bu işin içine dahil etmem gerekiyordu. “Gerçekten görmek istiyor musun?” dedim. Bahar, “Hadi göster, göster!” dedi. “Gösteririm, ama bir şartla!” dedim. “Söyle abla!” dedi. “Sen de bana amını göstereceksin! Anlaştık mı?” dedim. Bahar kahkaha atarak, “Tamam abla, gösteriyorum!” diyerek yerinden kalktı, sonra eteğini yukarı çekti. Bacakları çok güzeldi. Sütün gibi bembeyaz bacakları vardı. Külotunu çıkarırken bacaklarının arasının sular sellerle kaplamış olduğunu farkettim. Külotun ağı tamamen ıslaktı, “Demin boşaldım ya, ondan ıslak…” diye açıklama gereği duymuştu. Yanıma yaklaşarak, “Bak bakalım beğenecek misin amımı?” dedi ve eteğininin fermuarını açıp, eteği topuklarına indirdi, sonra bacaklarını araladı. Amı traşlı olduğu için parlıyordu. İnce bir çizgiyle ortadan ikiye ayrılmış gibi duran amı, önden çok güzel görünüyordu. Doğrusu tam yalamalıktı. Yalamak isterdim, ama şimdi sırası değildi.

“Arkanı dön kız!” deyip domaltarak arkadan görünüşüne baktım. Yuvarlak küçük kalçaları vardı. Götünün deliği varla yok arası birşeydi, anlaşılmıyordu bile. Arkadan da amı çok güzel görünüyordu. Tahta sandığım am, muhteşemdi, küçük dudaklarının diriliği ile, 16 yaşında bakire bir kız amcığı gibiydi. Sezaryanla doğum yaptığından amının deliği çok dar gözüküyordu. Biraz daha baktıktan sonra, Bahar, “Bu kadar yeter! Şimdi sıra sende!” dedi. Eteğini yukarı çektikten sonra bana bakıyordu, “Hadiiii!” dedi. Önce eşofmanımın altını, sonra da külotumu indirdim. Bakması için domaldım. Elleriyle kalçalarımı gerdi ve “Abla bu neee? Kocaman ağzı var! İçi bile görünüyor! Halen kapanmamış olduğuna göre, adamınki gerçekten çok kalınmış!” dedi. Tam o sırada kapının zili çaldı. Toparlanıp üzerimizi düzelttik. Bahar külotunu koynuna gizlerken, ben kapıyı açtım. Çocuklar okuldan dönmüştü.

Bahar, “Çocuğu kaynanama bırakmıştım, ben daha sonra gelirim!” dedi. Tamam anlamında başımı salladım ve kapıdan uğurladım. Aradan bir saat kadar geçmişti. Benim çocukların dışarda oynadığını görünce, Bahar tekrar geldi. İçeriye geçip oturduktan sonra sohbet etmeye başladık. Bahar konuyu her seferinde Nazmi’nin yarrağına getiriyordu. Tamamının içime girip girmediğini merak ediyordu. Ben de, “İlk soktuğunda, amımın ağzı yırtılacak gibi oluyor, fakat daha sonra alışıyorum! Uzunluğuna gelince, amımın derinliği, Nazmi’nin yarağına birkaç santim küçük geliyor!” dedim. O sırada Bahar, “İnanmıyorum yaa! Öyle kol gibi yarrak masallarda olur sanıyordum!” dediğinde gülüşmüştük. Daha sonra, Nazmi’nin götten nasıl siktiğini detaylı olarak anlattım. Bahar’a kocasının kendisini götten sikip sikmediğini sorduğumda, “Hayır, hiç yapmadı!” dedi. Doğru söylediğine inanıyordum, zaten birkaç saat önce Bahar’ın götünü kendi gözlerimle görmüştüm. Deliğin kahverenkli ağzı anlaşılmıyordu bile. Tabiri caizse, götü sıfır kilometreydi…

Konu, götten sikişmek olduğu için, aldığım zevki abartarak anlatıyordum. “Bak Bahar, arka delik dar olduğu için çoğu erkek fazla dayanamaz, ama Nazmi çok farklı biri, adam boşalmak bilmiyor ki! Alışana kadar biraz acıyor, ama daha sonra inanılmaz zevk alıyorsun! Sana yemin ederim, Nazmi beni götten sikerken, 2-3 kez amdan orgazm olup boşalıyorum!” dedim. Bahar dikkatle beni dinliyordu ki, birden, “Yeter abla! Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun? Nazmi’ye söyle de beni de siksin! O koman yarrağını bana da soksunnn!” dedi. Ben Bahar’ı daha da kudurtmak ve heveslendirmek için, “Hele bir am yalaması var ki, mmmhhhh süper! Amının dudaklarını vantuz gibi emiyor, dilini içine sokuyor, boşaltana kadar yalıyor!” dediğimde, Bahar külotunu çoktan çıkarmış, karşımda klitorisiyle oynayarak, “Devam et, anlat! Boşalt beni abla! Boşalmak istiyoruummm!” diye yalvarıyordu. Zaten, benim de istediğim, Bahar’ın bu hale gelmesiydi. Ama, (Boşalt beni!) derken, sanki amını yalamamı ister gibi bacaklarını açmıştı…

Amı pamuk gibi pürüzsüz, bembeyazdı. “Yalamamı mı istiyorsun kız?” dediğimde, “Evet! Yalaaa! Amımı yalaaaa! Hadi lütfeeenn! Yala, boşalt beni!” diye yalvarmaya devam etti. Başımdan böyle bir olay geçmediği için şaşkındım. Fakat tava getirmek için yapmak zorundaydıım. Yanına, ayaklarının dibine oturdum, bacaklarını okşamaya başladım. Bahar kendinden geçmiş gibiydi. Teni öylesine pürüzsüz, öylesine yumuşaktı ki, dokunmak hoşuma gidiyordu. Bcaklarını bir müddet okşadıktan sonra, amına dokundum. Benimkine nazaran, am dudakları çok daha diri ve sertti. Amını avuçlayarak okşamaya başladım. Amından sıvılar sızarken, elim sabun gibi kayıyordu. Bahar kendinden geçmiş halde, “Ihhh! Mmmmhh!” diye inliyordu. Her an boşalabilirdi, ama daha boşalmasını istemiyordum. Ayağa kalkıp, Bahar’ın vücudunu koltuğun kenarına çektim. Sonra başımı bacaklarının arasına soktum. Amının sıcaklığı yüzüme vurmuştu. Bacaklarının arası ateş gibi yanıyordu. Hele kokusu beni bile kudurtmuştu…

Dudaklarımı yavaşça amına dokundurdum, öpüp koklamaya başladım. Sanki birisiyle öpüşüyormuşum gibi am dudaklarını emmeye başladım. Başkasının bana yapmasını istediğim şeyleri Bahar’a yapıyordum. Küçüçük am dudaklarını gerdim, içini yalarken Bahar’ın inlemeleri de artmıştı. Parmağımla klitorisini okşarken, hızlı hızlı amını yalamaya devam ettim. İnlemelerinden boşalmak üzere olduğunu sezdim. Ben de boşalmak istiyordum, diğer elimi de kendi küloduma soktum ve amımı okşamaya, parmaklamaya başladım. Bahar’ın inlemeleri arttıkça, ben de aynı durumdaydım. Tam o anda kapı zili çaldı. Bahar, “Sakın kalkmaaa! Devam et! Devam et abla! Geliyorum! Geliyoruuuumm! Ohhhhhhh!” diye inlerken, aynı anda ben de boşalıyordum. Boşalırken, Bahar’ın amının küçük dudaklarını koparırcasına emiyordum. Kapının zili birkaç kez daha çalmaya devam etmişti. Bahar’a, “Bağırma kız, duyacaklar!” diyerek sessiz olması söyledim. Birkaç saniye sonra ikimiz de boşalıp rahatlamıştık.

Ağzım, burnum, yüzüm, Bahar’ın am suyuyla kaplanmıştı. “Kalk kız, üstünü başını düzelt!” dedikten sonra banyoya koştuk. Yüzümüzü gözümüzü yıkayıp kuruladıktan sonra, birşey yokmuş gibi gittim kapıyı açtım. Benim küçük oğlan su içmek için gelmişti. Biraz kızgın edayla, “Oğlum, tuvalette bile rahat bırakmıyorsunuz!” diyerek, yalandan da olsa bağırdım. Oğlan su içip tekrar dışarı oynamaya çıkınca, Bahar da, “Kaynanam mızmızlanmaya başlamadan ben de gideyim abla!” diyerek evine gitti. Giderken yüzüme bile bakamamıştı. Fakat Bahar’ın, (Nazmi’ye söyle, beni de siksin!) lafı aklımda yer etmişti. İçimden gülerek, (Bu iş tamam!) dedim…

[Nesrin]

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! Tüm Bölümleri

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!