Kocamın Fantazisi! – (3. Bölüm)

Kocamın Fantazisi! (3) (Ayten 40 Y., Bursa)

Hakan ile iş yerinden kovulduktan sonra bir süre dinlenmeye karar vermiştim. Ama Hakan’ın evine de birkaç kez gitmekten de kendimi alıkoyamadım. İlerleyen günlerde kendime yeni iş aramaya başladım. Bir arkadaş vasıtası ile, uluslararası emlak işi yapan bir ofise, patron için Prezantabl bir bayan asistana ihtiyaç olduğunu öğrendim ve gidip başvurdum. Giderken saçlarımı yaptırmıştım ve biraz cüretkardım sanırım. Ama tabularımı yıkmıştım. 2 gün sonra, iş ile ilgili hiç tecrübem olmamasına rağmen beni seçmişlerdi. Pazartesi iş başı yapmak için hazırlanmaya başladım. Artık giyim kuşam konusunda daha rahat davranıyor ve daha rahat hareket edebiliyordum.

Mesaiye başladığım ilk gün, üzerime beyaz gömlek, diz üstü ekose dar bir etek ve içime dantelli sütyenimi giyerek gitmiştim. Sanırım biraz erken davranmıştım. Saat 08:30’da ofise geldiğimde, beni ofisin hizmetlisi Selma hanım karşıladı. Güleç yüzlü tatlı bir hanımdı. Bana, “Hoş geldin, sana çay vereyim!” diyerek yanına oturttu. Beraber çay içip sohbet ederken ofis hakkında bilmediği şeyin olmadığını anladım. Konu konuyu açarken saat 09:00 olmuş ve ofisin patronu Çınar bey gelmiş, telefonla Selma hanımdan çay istiyordu. Çayı ben alıp götürdüm. Odasına girince şaşırdı. “Günaydın, hoşgeldiniz!” dedim. “Afedersiniz, sizi tanıyamadım?” derken beni gözleriyle neredeyse soyuyordu. Ben daha söze başlamadan, “Tamam tamam, siz benim yeni yardımcımsınız!” dedi ve beni önündeki koltuğa oturmam için eliyle yer gösterdi.

Çınar bey benim beklediğimden genç bir patrondu, 35 yaşında falan olmalıydı. Esmer, 1.80 boylarında, yakışıklı, karizmatik ve Selma hanımın anlattığına göre çok zengindi. Bundan sonraki hedefimi belirlemiştim, ama ağırdan alacak ve kolay lokma olmamaya dikkat edecek, kaçan kovalanır misali davranacaktım. Ama bu azgınlıkla nereye kadar devam edebilirdim bilmiyorum. İlk günüm telefonlara bakmak ve Çınar beyin günlük randevularını takip etmekle geçti.

Ertesi gün ofise yine erken gitmiştim, ama bu sefer kendi yerime oturup günlük işleri planlıyordum. Çınar bey geldi ve “Günaydın!” dedikten sonra beni yanına çağırdı. Benimle ilgili planları olduğunu ve bundan sonra satışlara ve müşteriler ile görüşmelere beraber gideceğimizi söyledi. Bunun şehir dışını da kapsadığını ve bir sorun olacaksa şimdiden söylememi istedi. Aslında (Seni her an her yerde becerebilirim!) demenin süslenmiş haliydi bu cümleler. Ben de, sorun olmadığını, bunları işe girerken kabul ettiğimi ve seyahat ile ilgili bir sıkıntımın olmadığını söyledim.

O gün de ıvır zıvır ofis işleri ile geçtikten sonra, ofisteki erkek çalışanların daha da dikkatini çekmeye başlamıştım. Hepsi hergün gelmiyorlardı. İçlerinde çok yakışıklı olanları da vardı. Sonradan isimlerini öğrendiğim, özellikle iki tanesi (Eser ve Orkun) ortalığı yakıyordu adeta. Manken gibi adamlardı ve onlarla olmayacak hatun yok gibi desem yeriydi. Mesai bitiminde Çınar bey, “Yarın sabah bir müşteriye ev göstermeye beraber gideceğiz!” dedi.

O akşam evde kocamla iş ile ilgili konuşurken, yarın Çınar bey ile satış için gideceğimizi anlatınca, kocam, “İlk günden verecek misin adama?” diye sordu. Ben de, “Hayır, ama şartlar ne getirir bilemem!” diyerek cevapladım. Ayrıca ofiste Çınar beyden daha yakışıklı olan Eser ve Orkun’dan da bahsettim. Kocam o gece iyice azdı, ama Çınar bey ile ilgili fantaziler anlatarak elle boşalttım kocamı.

Sabah, içime siyah sütyen ve jartiyer, üzerime beyaz gömlek ve diz üstü siyah etek ve topuklu ayakkabılarımı giymiştim. Bademli’de bir villa satışına gidecektik. Bademli Bursa’nın en zenginlerinin oturduğu villaların bulunduğu bölgenin adıdır. Saat 10:45’de biz villaya geldik. İçeride kimse yoktu. Ev dayalı döşeli, havuzlu ve dubleks bir villaydı. Manzarası harikaydı ve çam ağaçları içinde, Bursa’yı ve Uludağ’ı karşıdan görüyordu.

Müşteriyi beklerken Çınar bey bilgisayarını açmış, maillerine bakıyordu. Salondaki masada çalışırken çok sexy görünüyordu. O sırada bir telefon geldi, sanırım bir aksilik olmuş, müşteri gelemeyeceğini anlatıyordu. Çınar bey telefonu kapatınca yanına gittim, ne olduğunu öğrenmek için. Bana belli etmek istemese de müşteriye snirlenmişti. Parfümü çok güzel kokuyordu, kendimi tutmakta zorlanıyordum. Ve dayanamayarak gömleğimin üstten 2 düğmesini açtım, arkasından sokularak, “Sinirlenmeyin Çınar bey!” deyip omuzlarını okşamaya başladım. O da bu anı bekliyormuş gibi bilgisayarını kapatıp ayağa kalktı, döndü ve dudaklarıma yapıştı. Birbirimizin dillerini emerek öpüşüyorduk. Bir anda masa ile Çınar beyin arasında, kucağında buldum kendimi. Kucağında ileri geri yaparken eteğimi arkadan fermuarını indirmişti bile.

Ben de ayağa kalkarak eteğimi ve külotumu çıkartıp, gömleğimin düğmelerini teker teker çözmeye başladım. Gömleğimi çıkarıp tekrar kucağına oturdum. İleri geri sikine sürtünürken, o da göğüslerimi öpmeye yalamaya ve emmeye başladı. Sütyenimi de çıkardıktan sonra beni kucaklayıp masaya yatırdı ve bacak arama girip amımı yalamaya başladı. Öyle güzel yalıyordu ki, sikmesi için yalvartacak hale getirmişti beni. Ayağa kalkıp ceketini çıkartırken ben de hızlıca gömleğinin düğmelerini çözüyordum. Ve bu arada dudaklarıma öpücükler kondurmayı da ihmal etmiyordu.

Önünde diz çöküp pantolonunu ve boxerini indirince sertleşmiş yarağı ile kaşılaştım. Ortalama denecek boyda, ama dibine doğru kalınlaşan, biçimli bir yarrağı vardı. Saxo faslı bitince beni kucağına oturtup amıma girdi ve belimden tutarak zıplata zıplata sikmeye başladı. Bu pozisyonda hem öpüşüp hemde rahat sikişiyorduk, ayaklarım yere bastığı için tempoyu istediğimiz gibi ayarlıyorduk. Bir süre sonra ayaklarımı toplayıp bacaklarının üzerinden alıp ileri geri giderek içime daha fazla almaya başladım. Müthiş zevk alıyordum, nefeslerimiz birbirine karışıyordu.

Çınar bey yorulunca beni kucağına ters alıp oturtup içime girdi ve belimi tutup bana yardımcı olarak alttan amıma pompalamaya başladı. Kucağına oturup kalktıkça ‘Şap, şup, şap!’ sesleri salonu kaplıyordu. Arada bir arkama dönüp öpmeye çalışıyordum Çınar beyi. Göğüslerim sağa sola savruluyordu. Çok geçmeden ben orgazm olmaya başladım. Ben sakinleşince içimden çıkarmadan masaya domaltıp gidip gelmelere başladı. Daha sonra ise masaya sırt üstü yatırıp bir bacağımı omzuna aldı ve daha sert bir biçimde sikmeye devam etti…

Çınar bey, “Geliyorum!” deyince, “İçime, içime istiyorum!” dedim ve hiç tereddüt etmeden içime kasılarak boşalmaya başladı. Sıcak döllerini içimde hissediyordum. İçimden çıkınca ise dölleri yere aktı ve “Kusura bakma içine deyince tutamadım kendimi!” dedi. Ben de, “Sıkıntı yok, korunuyorum zaten!” dedim. Yerleri sildikten sonra toparlanıp çıktık. Yaklaşık yarım saat sikişmiştik. Ofise döndüğümüzde herşey olağan akışında devam ediyordu. O akşam eve vardığımda heyecanla bekleyen kocama olanları anlattım ve o da beni deliler gibi sikip dağıttı desem yeridir.

Ertesi gün ofiste Çınar bey benden, dönem sonu toplantısı için Antalya’ya karar verildiği ile ilgili mailin geldiğini herkese duyurmamı istedi. Haftaya 4 günlüğüne Antalya’ya gidilecekti. Bu benim için Çınar bey ile daha çok sex demekti. Ayrıca belki Eser ve Orkun ile de beraber olma şansıydı.

Cuma günü mesai bitimine yakın, Çınar bey bana, akşam müşterilerin geleceğini ve kısa bir toplantı olacağını söylediğinde, benimle sevişmek için uyduruyor sanmıştım, ama gerçekmiş. O gün tek parça siyah bir mini elbise ve altına çiçek desenli siyah çoraplarımı ve topuklularımı giymiştim. İçimde yine siyah sütyen ve tanga vardı. Müşteriler gelmiş ve toplantı başlamıştı. Toplantı uzun sürünce ben de Selma hanımı evine yolladım. Kocama da biraz gecikeceğimi haber vermek için mesaj yazınca, kocam, “Gelince anlatırsın!” deyip gülücük attı.

Toplantı bitip misafirleri yolcu ettikten sonra Çınar bey, “İçeri geçelim!” deyip beni odasına yönlendirdi. Girerken dış kapıyı da kilitlemesinden anlamıştım, kaçışım yoktu, beni yine sikecekti. Odasına geçince, “Geçen sefer için kusura bakma, ama tadı damağımda kaldı!” diyerek niyetini açıkça belli etti. Ben ise, “Ne kusuru, hata bende, ben başlattım!” dedim. Masaya yaslanıp beni yanına çağırdı. Yanına gider gitmez dayanamayıp dudaklarına yapıştım ve çılgınlar gibi sevişmeye başladık. Ceketini çıkarıp, gömleğinin düğmelerini çözüp, kravatını çıkarttım. Pantolonunu indirirken ben çoktan yarağını elime alıp sıvazlamaya başlamıştım bile. Yarağı kısa sürede sertleşti. Eğilip ağzıma alıp saxoya başlayınca inlemeye başlamıştı bile.

Sonrasında beni ayağa kaldırıp, elbisemi göğüslerimin üzerine kadar sıyırıp memelerimi öpmeye ve okşamaya başladı. Benim zevkten kıvranmaya başlamam ise elini amcığıma atıp klitorisimi okşamasıyla oldu. Bir hamlede tangamı çıkarıp parmağını amımın içinde gezdiriken dillerimiz de dans ediyordu. Beni elimden tutup bir misafir koltuğuna oturttu. Önümde diz çöküp amcığıma dil darbeleri atınca ben kendimi inlemekten alamadım. Ben sütyenimi çıkartırken o da dizlerinin üzerinde amıma girmek için hazırlanmıştı. Yarağının kafasını amıma sokup yavaş yavaş girip çıkmaya başladı. Ayaklarımı göğsüne dayamış ve elimle de klitorisimi okşamaya başlamıştım. Arada bir hızlanıyor, yavaşlayınca da dudaklarıma yapışıyordu.

Bu pozisyonda yorulunca misafir koltuğuna uzanıp beni üzerine aldı. Kucağına geçerken elbiseden de tamamen kurtuldum. Elimle yarağını amcığıma yerleştirip oturup kalkmaya başladım. Yorulunca da ileri geri hareket ederek ereksiyonda kalmasını sağlıyordum. Çınar bey de elini amcığıma atmış coşmam için bana yardım ediyordu. Çok geçmeden ben orgazm olmaya başladım. Sonra ben normale dönünce, beni kendine çekip önce öptü, sonra koltuğa doğru domaltıp arkadan amıma girdi ve ritmik bir şekilde sikmeye devam etti.

Daha sonra ise beni ayakta kollarımdan tutup sikerken, aklıma hiç bu şekilde sex yapmadığım geldi. Biz sikişirken çıkan sesler eminim ki ofis katının her yerinden duyulur haldeydi. Çınar bey boşalmamak için kendini zor tutuyor, arada bir kendini çekiyordu. Yarağı yumuşamaya başlayınca, “Sıra sende!” deyip ağzıma verdi. Emerek ve 31 çekerek yakışıklı ve karizmatik patronumu bu sefer göğüslerimin üzerine boşalttım. Biraz soluklandıktan sonra toparlanıp çıktık. Saat 23:15 olmuştu. Beni evime Çınar bey bıraktı ve inerken çok teşekkür etti.

Kocam kapıda beni karşılarken, “Nasıldı, anlat, güzel miydi bu gecen?” diye sordu. Ben ise, “Güzeldi, devamını getirmek ister misin?” dediğimde, yatak odamıza varana kadar bu sefer de kocam soydu beni. Olanları detayına kadar anlattırıp, sonra da deli gibi sikti beni ve o da göğüslerimin üzerine boşaldı 🙂

[Ayten]

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!