Köyümüzün Amcıkları (48)

Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları… (48) (Harun 22 Y., İzmir)

Siktiğim kadının sikişin ortasında tuvalete gideceğinin tutması hiç hoşlanmadığım şeylerden biriydi. Yarağımı sıvazlayarak, külotundan sonra sütyenini takışını seyrettim. Külot ve sütyenden başka birşey giymedi. Odadan çıkarken, “Çabuk gel, fazla oyalanma!” dedim. Lerzan, “Yatıya gitmiyorum aşkım, işeyip geleceğim hemen, 1 dakika sürmez!” deyip gitti…

Ama 5 dakikayı geçtiği halde daha gelmemişti. Yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordum. Üstelik yarağımın keyfi de kaçmıştı. İçimden (Tuvalete mi düştün amına koduğumun orospusu!) diye küfürü basıp, yataktan kalktım. Oyalanmak için dolapları açtım baktım, Şifonyerin çekmecelerini açtım baktım. Nezahat’in iççamaşırlarını şöyle bir inceledim. Çekmecenin birinde Dildo, plastik yarak ve Anal Plug dedikleri cinsten göte sokulan oyuncaklardan vardı. Bazı kadınların vazgeçilmez oyuncaklarıydı bunlar.

Bir çekmeceye ise Laptopunu koymuştu Nezahat. Doğrusu Laptop koymak için garip bir yerdi Şifonyerin çekmecesi. İlkin Laptopunu kurcalamayı düşünmüyordum, yakalanırsam çok ayıp olurdu. Ama merakım ağır bastı. Önce kapıya gidip, koridoru kontrol ettim. Gelen giden olmadığı gibi, salondan sesleri geliyordu. Anlaşılan, Lerzan tuvaletten çıktıktan sonra Nezahat’la sohbete dalmıştı.

Heyecanla Laptopu açtım. Kullanıcı adı ve şifresini soran sayfa çıktı karşıma. Ama ‘Beni Hatırla’ kutucuğu işaretli olduğundan, sadece ‘Enter’ tuşuna basmam yeterli oldu. Önce Browser geçmişine bir göz attım. Nezahat’in ziyaret ettiği sitelerin çoğu yabancı pørnø siteleriydi. Aynı şekilde yabancı olan birkaç tane de Erotik Webcam sitesi vardı ziyaret ettiği siteler arasında. Bu sitelerin hemen hemen hepsini tanıyordum…

Sonra resimlerin olduğu dosyayı açtım. O dosyanın içinde birçok alt dosya vardı. İlk gözüme çarpan ‘Nezahat Özel’ isimli dosya oldu. Heyecanla o dosyayı açtığımda ise hayal kırıklığına uğradım. Gerçi Nezahat’e ait bir sürü resim vardı, fakat hepsi de düğünde, eğlencede, piknikte, tatilde falan çekilmiş resimlerdi. En çok görmeyi umduğum resimler, yani Nezahat’in çıplak resimleri yoktu. Diğer dosyaların çoğuna yabancı erkek isimleri verilmişti. Birkaç tanesine tıkladım, hepsinde de çıplak erkek resimleri vardı. O erkeklerin 31 çekerken Webcamla çekilmiş resimleriydi bunlar…

Anladığım kadarıyla Nezahat yurtdışından erkeklerle Webcamda sanal seks yapıyordu. Bu aynı zamanda Laptopun neden yatakodasında olduğunu da açıklıyordu. Laptopta mutlaka kendine ait çıplak resimler de olmalı diye düşünüyordum. Ama tüm dosyalara tek tek bakmak için vakit yoktu, onun için ‘Nezahat’ diye bir arama yaptım. Ama yine hayal kırıklığına uğradım, biraz önceki baktığım ‘Nezahat Özel’ isimli dosyadan başka birşey çıkmadı arama sonuçlarında.

Laptopu kapatacağımda, son anda, Masaüstüne atılmış ‘HS’ isimli bir dosyayı farkettim. İçinde ne olduğunu merak ederek dosyayı açtım. Bingo! Aradığım hazineyi bulmuştum. Nezahat’in çıplak resimleri, daha doğrusu pørnøgrafik resimleri bu dosyadaydı. Resimlerini, ‘Horny Slut Pussy’, ‘Horny Slut Boobs’, ‘Horny Slut Ass’, ‘Horny Slut Dildo’, ‘Horny Slut Anal Plug’, ‘Horny Slut Cucumber’, ‘Horny Slut Lesbian’, ‘Horny Slut FFM’, ‘Horny Slut FMM’ gibi isimlerle alt dosyalara ayırmıştı. Şimdi neden Lerzan’ın Nezahat için (Her türlü sapıklık var onda!) dediğini de anlayabiliyordum.

Resimlerin hepsi de çok ilginçti. Ama en ilginç olanı ‘Horny Slut Hijab’ isimli dosyadaki resimleriydi. Bu resimlerde Nezahat Türbanlıydı! Oysa anladığım kadarıyla Nezahat’in Tesettürle falan uzaktan yakından alakası yoktu. Büyük bir olasılıkla Chat yaptığı erkeklerden birinin fantazisini gerçekleştirmek için Türbanla sanal seks yapmıştı. Resimlere bakarken, demin keyfi kaçmış yarağım da yeniden kazık gibi olmuştu.

Solo resimleri kendisi Webcamla çekmişti, çözünürlükleri nispeten düşüktü. Sikişirken çekilmiş resimlerin ise başkaları tarafından kaliteli bir Fotoğraf makinesiyle çekildiği hemen belli oluyordu. Resimleri uzun uzun incelemek isterdim, ama yakalanma riskim her saniye artıyordu. Şeytan dürttü, (Yakalanırsam yakalanayım amına koyum, o orospu bunları yaparken ayıp olmuyor da, benim yaptığım mı ayıp olacak!) deyip, daha da ileriye gitmeye karar verdim. Anahtarlığımda takılı USB 3.0 Bellek vardı. Belleği Laptopa taktım ve ‘HS’ isimli dosyayı olduğu gibi kopyaladım. Çok çabuk kopyalandığını görünce, ‘Nezahat Özel’ isimli dosyayı da kopyaladım. Sonra hemen Laptopu kapatıp, geri çekmeceye koydum…

Kapıdan koridora baktım, gelen giden yoktu, halen salonda sohbet ediyorlardı. Dal taşak odadan çıktım ve koridordan, “Lerzaaan, nerde kaldın?” diye seslenerek salona gittim. Beni karşılarında çırılçıplak görünce şaşırdılar. Nezahat’in bakışları anında kazık gibi duran yarağıma odaklanmıştı. Lerzan ise, “Oğlum bu ne hal! Sapık mısın, donunu niye giymedin! İnsan misafirliğe gittiği evde böyle Damızlık Boğa gibi dolaşır mı! Yürü hadi, yürü, yürü!” diyerek kalktı ve beni önüne kattı, yatakodasının yolunu tuttuk…

Odaya girince Lerzan’a, “Güya işeyip hemen gelecektin! Ağaç ettin beni burda amına koyum!” diye fırça attım. Lerzan parmağıyla ‘Sus!’ işareti yapıp, fısıldayarak, “Kızma hemen! Sana kıyak yapmaya çalışıyordum!” dedi. Merakla, “Ne kıyağı?” diye sordum. Lerzan, “Nezahat seni kendisine paslamam için yalvardı! Dibini düşürmüşsün kadının! Ben de ateşe körükle gittim, olmaz dedim! Sana aşık olduğumu söyledim! Seni övdüm, senin durumunu anlattım, sana parasal yardımda bulunacağımı falan söyledim!” dedi.

“Ee, kıyak bunun neresinde? Kıyak yapacaksan, çağır Nezahat’i de sikeyim!” dedim. “Merak etme sikeceksin! Ama sen Nezahat’in huyunu bilmiyorsun, benle sidik yarıştırmaya bayılır orospu, anlattıklarımdan sonra şimdi seni elde etmek için elinden geleni yapacaktır! Piyasanı artırdım senin yani! Ben birazdan kocam çağırıyor diye otele giderim, sen duş yapıp öyle çıkma bahanesiyle kalırsın! Ama hemen yatırıp üstüne atlama kadının, biraz ağırdan sat kendini! Kafanı kullanırsan, Nezahat senin bütün parasal sorunlarını çözümler! Birdaha da öyle oteldeki karı gibi görgüsüz karıları sikmek zorunda kalmazsın!” dedi.

İçimden (Buyur burdan yak!) dedim. Benim parasal sorunlarım yoktu ki! Benim istediğim tek şey, giderayak Nezahat’i de sikmekti. Ama Lerzan bana kıyak yapmak uğruna, olayı tamamen gereksiz bir Tiyatro oyununa dönüştürmüştü. Yine de yaptığı bu kıyak için kendisine teşekkür ettim. Lerzan benim telefonumdan kendi telefonunu aradı. Sonra da çalan telefonunu alıp, kocasıyla konuşuyormuş gibi yaparak salona gitti…

Bu sefer fazla oyalanmadı salonda, kocasıyla hayali telefon konuşması kısa sürmüştü. Koridordan, “Haruuun, kocam beni bekliyor, hadi giyin, gidiyoruz!” diye seslenerek geldi. Hemen onun arkasından Nezahat da gelmişti odaya. Lerzan bana giymem için Boxerimi atıp, kendisi de elbiselerini giymeye başladı. Ben de anlaştığımız gibi, “Bari gitmeden önce bir duş alsaydık!” deyip Boxerimi giydim. Lerzan, “Aşkım duş alacak vaktimiz yok, gecikirsem kocam şüphelenir! Ben gidiyorum, istiyorsan sen duşunu alıp öyle çık!” dedi. Ben de Nezahat’a sordum, “Duş almamın bir sakıncası var mı?” diye. Nezahat’in gözleri parlamıştı, “Ne sakıncası olacak ayol!” dedi. Ve Lerzan’ı uğurlamak için salona geçtik.

Lerzan Nezahat’la vedalaşıp, bana da gülerek, “Duşunu alıp hemen terkediyorsun bu evi! Sakın kalıp Nezahat’a sarkayım falan deme, sikini koparırım valla senin!” dedi. Tam gidecekken de, “Az kalsın harçlığını unutuyordum!” deyip, çantasından bir miktar para çıkarıp elime sıkıştırdı. Üzerimde sadece Boxer olduğu için parayı sehpanın üzerine bıraktım…

Lerzan gidince, Nezahat kapıyı kilitleyip geldi. Ve ilk işi parayı saymak oldu. Sonra da, “Hıh! Cimri orospunun verdiği paraya bak! Sanki ilkokul çocuğuna Bayram harçlığı veriyor! Bu para senin çayına sigarana yetmez ayol! Sen benim sevgilim olsaydın, ben sana bunun 10 katını, 20 katını verirdim harçlık olarak!” diyerek parayı tekrar sehpanın üzerine bıraktı. Nezahat beni elde etme girişimlerine para konusundan girerek başlamıştı. Birşey demedim, ama galiba Nezahat’in asgari ücretle ev geçindiren insanların varlığından haberi yoktu.

“Birşey içer misin Haruncuğum? Karnın falan aç mı, yiyecek birşeyler hazırlayım mı?” diye sordu. Aslında Nezahat’i hemen oracıkta yatırıp sikmek istiyordum, ama Lerzan’ın yazdığı Senaryo yüzünden, “Yok sağol, ben hemen duşumu alıp gideyim! Banyo neredeydi?” dedim. “Göstereyim canım, gel!” deyip beni banyoya götürdü. Dolaptan temiz havlu çıkarıp askıya astı ve “Yalnız havalandırma iyi çekmiyor, her taraf buhar oluyor, havlular falan hep ıslanıyor, onun için kapı açık kalsın, oldu mu canım?” dedi. “Tamam!” dediğimde, Nezahat’in yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi, böylelikte en azından beni röntgenleme fırsatını garantilemişti.

“Hadi ben çıkayım da sen duşunu al! Bir şeye ihtiyacın olursa seslen!” deyip çıktı banyodan. Suyu ayarladım, Boxerimi çıkardım, tam askıya asacakken, Nezahat geri geldi. Gözlerini yarağıma dikerek, “Kusura bakma yaa, yarına giyecek hiç temiz iççamaşırım yok, çamaşır makinesini çalıştırayım da yıkansın!” dedi. Önümde domalarak kirli sepetini karıştırdı, bir külotla bir sütyen çıkarıp makineye attı.

Kapağı kapatmadan, “Ver istersen senin donunu da atayım, benimkilerle birlikte yıkansın, 2 dakikada yıkanır kurur, giderken temiz temiz giyersin!” dedi. Teşekkür edip Boxerimi verdim. Attı makineye, çalıştırdı. Yine, “Bir şeye ihtiyacın olursa seslen!” deyip çıktı banyodan. Nezahat’in uydurduğu mazeret çok komiğime gitmişti. Koskoca çamaşır makinesi sadece bir külot ve sütyen için çalıştırılmazdı. Ayrıca çekmecelerinde hiç yoksa 15-20 takım temiz iççamaşırı vardı. Eminim ki, Lerzan o anlattıklarını anlatmasaydı, Nezahat şimdiye çoktan üstüme atlamıştı.

Duşun altına girip yıkanmaya başladım. Nezahat’in röntgenlediğinden emin olduğumdan, yarağımı ve taşaklarımı uzun süre şampuanladım. Yarağım kazık gibi olmuştu… Durulanıp, suyu kapadım, havluyu aldım. Kurulanırken, Nezahat daldı banyoya, “Bana mı seslendin canım? Bir şey mi lazım?” diyerek. Gözlerini yine yarağıma dikmişti. Saf ayağına yatıp, “Yok seslenmedim, ama iyi ki geldin, makineye birşey oldu galiba, 2 dakika demiştin ama halen çalışıyor!” dedim. Nezahat, “İlahi Harun, hayatında hiç çamaşır yıkamadığın belli oluyor! Lafın gelişi öyle söyledim ben, yarım saatten erken bitmez! Dur sana Bornoz vereyim!” deyip dolaptan bir Bornoz çıkardı. Yarağımı ve taşaklarımı kurularken gözlerini bir saniye ayırmamıştı yarağımdan.

Bornozu giydim, ama biraz küçük gelmişti. Salona geçtik, oturduk. Nezahat, “Ben bir kadeh şarap içeceğim, sen de içer misin?” diye sordu. Geceye Viskiden başlamıştım ve aslında Viskiden devam etmek istiyordum. Ama Nezahat’in şarap teklifini kabul ettim.

Şaraplarımızı içerken, Nezahat benim sürekli Bornozu çekiştirdiğimi görünce, “Rahat edemediysen çıkar Bornozu, ben göreceğimi gördüm zaten!” dedi. Ben de, “Yok çıkarmayım, Lerzan duyarsa çok kötü olur benim için!” dedim. Nezahat, “Amma da korkuyorsun Lerzan’dan! Orospu seni iyi almış kıskacına! Ne vaadlerlerle kandırdı seni? Sana araba mı alacak? Ev mi alacak?” diye sordu.

Lerzan’ın tam olarak ne anlattığını bilmediğim için, “Almaz mı?” dedim sadece. Nezahat gülerek, “Nasıl alacak? Kocasının haberi olmaksızın hesaptan okadar çok para çekip harcaması mümkün değil! Kocasına gidip (Para ver, sikicime araba alacağım, ev alacağım!) da diyemez! Ama kıyıda köşede kendine ait 3 kuruş birikimi varsa ve o parayla sana bir Hacı Murat veya tek göz bir Gecekondu alacaksa onu bilemem!” dedi.

Canım sıkılmış gibi yaptım. Nezahat, “Ama benim durumum farklı, ekonomik olarak kimseye bir bağımlılığım yok! Çok şükür, kendime ait param da var, malım mülküm de!” diyerek, elini bacağıma koyup okşamaya başladı. “Hem Lerzan sikişirken sadece kendi zevkini düşünür! Yarak yalamaz, götten siktirmez, Fantazi diye birşey yok orospuda!” diyerek, elini Bornozun altına sokup, yarağımı sıvazlamaya başladı…

Sesimi çıkarmadığımı görünce, Bornozun önünü açıp yumuldu yarağıma ve kıtlıktan çıkmış gibi yalamaya, emmeye başladı. Zaten Lerzan’la sikişirken boşalamadığım için kasıklarım ağrıyordu, “Devam edersen ağzına boşalacağım!” diye uyardım. Nezahat yarağımı ağzından çıkarıp, “Boşal canım, döl yutmasını çok severim ben!” dedi ve emmeye devam etti. Birkaç saniye sonra böğürerek ağzına fışkırttım döllerimi…

[Harun]

Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları… Seks Hikayesi Tüm Bölümleri

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!