Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (23)

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (23) (Nesrin 37 Y., İstanbul)

Bir müddet pørnø film hakkında konuştuk. Daha sonra havadan sudan konulara girerek sohbetimize devam ettik. Nagihan birşeyler anlatmaya çalışıyordu, ama ne dediğini kendisinin de anladığı yoktu. Aklının başka şeylerde olduğunu düşünüyordum. Buraya gelme nedenini anlamak için müneccim olmaya gerek yoktu, geçen seferki gibi pørnø seyretmek istiyordu, ama bir türlü cesaret edip söyleyemiyordu. Konuyu ben açıp, “Pørnø izleyelim mi?” diye sorunca, Nagihan’ın heyecalandığını farkettim. Nagihan, “Şeyy… bilmem ki…” gibisinden kem küm etmeye başlayınca, ona, “Gel kız, içeri geçelim!” dedim. İtiraz etmeden, o önde ben arkada bilgisayarın olduğu odaya doğru yöneldik. Önümde yürürken kalçaları dikkat çekiciydi. Kocaman göt yanakları löpür löpür sallanıyordu. İçimden (Böyle bir götü, doyursa doyursa, Nazmi’nin koca yarrağı doyurur!) diye geçirdim. Topuklarına kadar inen eteği, bacaklarını oldukça uzun gösteriyordu.

Havaların oldukça sıcak olmasına rağmen, her yeri kapalıydı. Başındaki örtü, boynunu bile örtüyordu. Kendisine, “Kız, biz bizeyiz, başındakini çıkarsana!” dedim. Kısa bir süre yüzüme baktıktan sonra başörtüsünü çözdü. Bone taktığı için saçları topluydu. Üzerindeki hırkayı da çıkardıktan sonra yerimize oturduk. Bilgisayarı açıp, internete girdim, pørnø sitelerini araştırmaya başladım. Nagihan’a nasıl bir pørnø izlemek istediğini sordum. Nagihan utangaç bir tavırla, “Sen bilirsin!” dedi. Ona, “Bak Nagihan, her kadının zevki farklıdır. Ben mesela, analseks ve grupseks gibi pørnølardan hoşlanıyorum, ya sen?” diye sorduğumda, “Ben anlamam ki! Birini aç seyredelim işte!” dedi. Aslında haksız da sayılmazdı, daha önce pørnø film hakkında hiçbir bilgisi yoktu. İlkkez benim evde izlemişti. Bu ikinci olacaktı ve ne açarsam seyredecekti. Aklıma Dildo’lu filmler geldi. İçlerinden birini tıkladım ve izlemeye başladık. Film, yatakta çırılçıplak bir kadının, Dildo ile kendini tatmin etmesiyle başladı…

Nagihan filmi izlerken hem istekli, hemde heyecanlıydı. 10-15 dakika geçtiğinde içindeki fırtına yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu fırsatı kaçırmak istemiyordum. Yan yana oturduğumuz için bacaklarımız birbirine temas etmekteydi. Normal bir durum gibi davranarak elimi bacağının üzerine koydum. Nagihan ürperir gibi oldu, ama tepki vermedi. O sırada oynayan filmde, odaya bir kadın daha girdi ve soyunup, yatağa, öbür kadının yanına geldi. Biraz elleşip öpüştüler, sonra kadınlar 69 pozisyonuna geçerek, birbirini yalamaya başladılar. Bir an Nagihan’la göz göze geldik. Nagihan, “Manyak bunlar yaa!” diye fısıldadı. “Ne var bunda kız! Ne güzel yalıyorlar işte!” dediğimde, Nagihan, “İğğğğğ! İğrenç!” diyerek yüzünü buruşturdu. Belli ki, kocası Nagihan’ın amını hiç yalamamıştı. Yalamış olsaydı, şimdi iğrenç olduğunu söylemezdi. Nagihan’a, “Sen hiç yalatmadın mı?” diye sorduğumda, başını sallayarak, “Hayır!” dedi ve yutkundu.

Elim halen bacağının üzerindeydi. Baldırının yumuşaklığını vede hele sıcaklığını hissetmek, gerçekten harikaydı. Bu durum bile benim amımın sulanmasını tetikliyordu. Ama acele etmemem gerektğini bildiğim için, Nagihan’ı ürkütmemeye özen gösteririyordum. “Nagihan…” dedim, ardından da, “Sen hiç yarrak yaladın mı?” diye sordum. Nagihan yüzüme anlamsızca bakıp, (Hayır!) anlamında başını sağa sola salladı. Ben de, “Gerçekten mi?” diyerek üzerine gittim. Nagihan’ın seks konusunda bilgisiz olması kocasından kaynaklanıyordu. Nagihan dul kaldıktan sonra başka erkeklerle ilişkiye girmiş olsaydı, eminim her türlü seksi yaşardı. Kocasından başka hiçbir erkekle sikişmemiş olduğuna kanaat getirdim.

Nagihan’a, “Sen şimdi, ne amını yalattın, nede sik yaladın, öyle mi? Valla evlenmemiş kızlar bile senden daha tecrübeli! Eminim sen götten de yapmamışsındır?” dediğimde, gülümsediği halde cevap vermedi. O sırada filmdeki sahne değişmiş, kocaman bir yarraklı bir erkek, kızı kucağına oturtmuş, hızlı hızlı sokuyordu. Nagihan’a, “Sen de böyle sikilmek ister misin?” diye sordum. Nagihan, “Bir dur kız!” derken, gözünü filmden alamıyordu. Kocaman yarrak genç kızın küçücük amına girip çıkarken, yarrağın gövdesi de am suyundan parlıyordu. Manzara inanılmazdı.

Nagihan’a, “Ben daha fazla daynamayacam valla!” diyerek, elimi eşofmanımın içine soktum, ardından amımı parmaklamaya başladım. Nagihan’ı dolduruşa getirmek için de, oynayan pørnøya bakarak, “Sikkk! Beni de sik! O kocaman yarrağını bana da sok!” diye mırıldanıyordum. Nagihan yan gözle beni izlerken, ben sulanmış olan amımı yoğurmaya başladım. Sonra film domalma pozisyonuna geçmişti. Adam, domalmış kızı sikerken, “Ohhh, ben de öyle domalmak ve sikilmek istiyorum!” diyerek Nagihan’ı ateşlemek istiyordum. Sonra birden ayağa kalktım, eşofmanımı, lastiklerinden tutarak dizlerime kadar indirdim. Nagihan şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Giydiğim Tanga, amımın dudakları arasına girmişti. Dudaklar arasına sıkışmış olan Tangamı düzelttikten sonra tekrar yerime oturdum.

O sırada filmdeki adam, yarrağını kızın amından çıkarıp, kızın götüne sokmuştu. Kızın yüzü, duyduğu acıyı ifade eder gibiydi. Kalın yarrak, kızın göt deliğini iyice germişti. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra, adamın hareketleri de hızlanmaya başlamıştı. Şimdi kocaman yarrak rahat bir şekilde girip çıkıyordu kızın götüne. Nagihan’a, “Görüyor musun Nagihan, kız az önce bağırıyordu, şimdi ise zevkten inliyor!” dedim. Nagihan belli belirsiz yüzüme bakıyordu. Sanki söylemek istediği birşey var da, söylemeye çekiniyordu…

“Kusura bakma Nagihan, ben daha fazla dayanamayacam, boşalmak istiyorum!” dedim. Ayağa kalkıp, bacaklarımı açarak, yanlara doğru iyice gerdim. Tangamı kenara çektikten sonra, Nagihan’nın bakışları arasında amımı okşamaya başladım. Küçük küçük dairecikler çizerek klitorisimi okşuyordum. Sonra hızlandıkça hızlandım. Vücudumu ateş basmaya başladı. Kasıklarıma doğru inen dalga, gittikçe şiddetini artırırken, daha fazla direnemedim ve Nagihan’ın gözlerinin içine bakarak boşalmaya başladım. Öyle şiddetli boşalıyordum ki, her yerim titriyordu. Bedenim kasılırken, “Aaağğğhh! Ooğğhh! İimmmhh!” diye inliyordum. Bir iki dakika boyunca en az 30 kez kasılmıştım. Şiddetini kaybeden kasılmalarım yavaş yavaş sonuna gelmişti. Amımdan akan sular, baldırlarımdan sızarak topuklarıma kadar inmişti. Rahatlayınca tekrar yerime oturdum.

Nagihan’a, “Kız, sen de boşalsana!” dedim. Nagihan şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Yüzü terlemiş, mavi gözleri yalvarır gibiydi. Nagihan, “Şeeyy, nasıl söylesem bilmiyorum ki… benim boşalma sorunum var!” dedikten sonra başını öne doğru eğdi. “Nasıl yani?” dediğimde, Nagihan, “Anla işte, ben boşalamıyorum!” dedi. Bir kadının boşalamaması ender görülen bir durumdu. Nagihan da onlardan biriydi. Bir müddet sessiz kaldıktan sonra kendisine, “Eğer istersen ben sana yardım edebilirim!” dedim. Nagihan şaşkın bir edayla, “Nasıl yardım edeceksin?” diye sordu. Kendisi için düşündüğüm şeyi, belki istemeyebilirdi. Ama yine de denemek istiyordum. Erkeklerle sikişmekten zevk aldığım kadar, kadınlara da ilgi duyuyordum. Bahar’la birkaç kez sevişmiştik, Nagihan’la neden olmasın, diye düşündüm. Sonra kendisine, “Boşalmak istiyor musun?” diye sordum. Nagihan (Evet!) anlamında başını sallayınca, ona, “Benimle gel!” dedim. Kolundan tutarak yatak odasına doğru sürükledim. Ne yapmak istediğimi bilmediği halde benimle yatak odasına gelmişti.

“Bak Nagihan, bu tamamen aramızda kalacak!” dedim. Eteğini indirmek için lastiklerinden tuttuğumda, Nagihan yüzüme (Ne yapıyorsun?) der gibi bakıyordu. Önünde çömelerek eteğini topuklarına kadar indirdiğimde, süt gibi beyaz bacakları gözlerimin önüne serildi. Bacaklarının arasından gelen am kokusunu içime çektim. Külotunun ağ kısmı sırılsıklamdı. Islanan külot, içindekleri ortaya çıkarmıştı. Amının yarığı belli olurken, tombulluğu da dikkat çekiyordu.

Ayağa kalktım ve üzerini çıkarmasını söyledim. Nagihan yavaş hareketlerle önce penyesini çıkardı, ardından da sütyenini çözmeye başladı. Sütyenini de çıkarınca, üzerinde sadece külot kalmıştı. Nagihan’ın kilolu yapısına göre memeleri küçük sayılırdı. Ama uçları tam emmelikti. Memelerine baktığımı görünce elleriyle üstünü kapattı. Ben gülerek, “Ne o kız, benden mi utandın?” dediğimde, Nagihan sadece güldü. Yanına yaklaşıp, “Vücudun çok güzel, kız gibisin yaa!” dedim. İltifat etmem hoşuna gitmişti, “Gerçekten mi söylüyorsun?” dedi. Bu fırsatı kaçırmak istemiyordum ve iltifat etmeyi sürdürdüm. “Evet Nagihan! İnce bir belin, harika kalçaların var. Üstelik memelerin taş gibi! Var ya, erkek olsam, seni elimden kaçırmazdım!” dediğimde, ikimiz de gülmeye başladık. Nagihan, “İnanmıyorum sana yaa! Çok komiksin Nesrin!” dediğinde, tebessüm ederek, “Öyleyimdir!” dedim.

Artık zamanı gelmişti, daha fazla uzatmanın anlamı yoktu. Nagihan’ın külotunu çıkarmak için, önünde dizlerimin üzerine çömeldim. Külotun lastiklerine dokununca elime yapıştı ve yalvarır gibi, “Yapmaaa!” diyerek, ısrarla engellemek istedi. “Merak etme kız, benden sana zarar gelmez! İnan bana, senin de hoşuna gidecek!” dediğimde, ısrarından vaz geçti ve külotunu çıkarmama izin verdi. Külotu lastiklerinden tuttuğum gibi topuklarından çıkardım. Nagihan elleriyle amını kapatınca, rahat olmasını söyleyerek, ellerini amının üzerinden çektim. Amı tertemiz, pamuk gibiydi. Belli ki yakın bir zamanda ağda yapmıştı. “Ooo! Bu ne güzellik! Harika görünüyor!” dedim. Nagihan hiçbir şey söylemeden hareketsiz duruyordu. Artık benim de tamamen soyunmam gerektiğini düşündüm. “Bir saniye!” dedim ve üzerimdekileri çıkarmaya başladım. Üzerimdeki penyeyi çıkarınca memelerim ortaya çıktı. Ev içinde sütyen takma alışkanlığım yoktu. Tangamı da çıkarınca, artık ikimiz de çırılçıplaktık.

Nagihan’ı elinden tutarak, yatağın üzerine oturttum. Sonra hafifçe iterek sırtüstü yatırdım. Nagihan artık itiraz etmiyordu. Uysal bir kız gibi her dediğimi yapıyordu. Yanına uzanıp, “Pørnø filmdeki gibi sevişelim mi?” dedim. Nagihan, “Nasıl yani?” dediğinde, “Kadın kadına işte!” dedim. Nagihan, “Ben böyle şeylerden anlamam….” dedi. “Sen o işi bana bırak!” dedim, sonra harekete geçtim. Elim bedenini okşarken Nagihan’ın titrediğini farkettim. Yıllar sonra ilkkez bir el bedenine dokunmuştu. Ayaklarının ucundan başlayarak yukarı doğru çıkarken, bacaklarını öpüp okşamayı da ihmal etmiyordum. Bacaklarını sıkı sıkıya kapatıyordu. Belli ki amını göstermek istemiyordu. Acele etmeme gerek olmadığını düşündüm. Eninde sonunda gevşeyecekti.

Baldırlarını okşayıp öptükten sonra amına yöneldim. Sonra üzerine çıkarak bacaklarına oturdum. Bir bacağını bacaklarımın arasına sıkştırdım. Kalçalarımı ileri geri hareket ettirmeye başladım. Sulandığımı hissettim. Amımdan akan sular sabun vazifesi görür gibiydi. Kollarımı kalçalarına doladım, sonra öne doğru eğildim. Yüzüme vuran sıcaklığa inanamadım, amı cayır cayır yanıyordu. Amının üst kısmın birkaç kez öptüm kokladım. Ardından, şişmiş olan klitorisini birkaç kez dilledim. Nagihan derin derin solumaya başlamıştı. Bir süre sonra, bacaklarım açık vaziyette amının üzerine oturdum. Amından gelen sıcaklık benimkini de ısıtıyordu. Etli, tombul amı, oldukça dolgundu. Amımın dudaklarını, Nagihan’ın amına sürtmeye başladım. Kalçalarımı ileri geri oynatırken, amımdan akan sular, sürtünmeyi dahada kolaylaştırıyordu…

Öne doğru eğilerek, memelerini avuçladım. İkisini birden okşamaya, sonra da yoğurmaya başladım. Niyetim onu iyice azdırmaktı. Nagihan kendinden geçmiş, derin derin solurken, memelerini öptüm yaladım. Sıra, fındık kadar şişmiş olan meme uçlarına geldiğinde, kendimi tutamadım, kocaman uçları ağzıma alarak emmeye başladım. Diğer taraftan da kendi amımı, Nagihan’ın amına sürtmeye devam ediyordum. Ben de en az Nagihan kadar azmış haldeydim. Memelerinin uçlarını koparacakmışım gibi içime çekiyordum. Emiyor, dilliyor, sonra da dişliyordum. Bu duruma daha fazla dayanamadım. Birden kasıldığımı hissettim. Büyük bir zevkle boşalırken, amımı amına şiddetli bir şekilde sürtüyordum. Amımın dudakları arada ezilirken, saniyelerce boşaldım. Kasılmalarım yavaş yavaş azalmaya, sonra da bitme noktasına gelmişti…

Nagihan’ın üzerinden geriye doğru kayarak, ayak dibine oturdum. İlk anlarda bitişik olan bacakları, şimdi gevşek duruyordu. Ayak bileklerinden tuttup bacaklarını açtım. Hep merak ettiğim amı, şimdi tüm ayrıntılarıyla karşımdaydı. Beyaz tenli olmasına rağmen, koyu bir amı vardı. Hele çapı oldukça büyüktü. Çevresini saran kahverenkli etli dudaklar, oldukça diriydi. Amından akan beyaz sular kalçalarına kadar süzülmüştü. Bacaklarını yukarı doğru kırıp gerdiğimde, yapışmış olan dolgun am dudakları da ağzını açmıştı. Pembe renkteki deliğin büyüklüğüne inanamadım. Yıllardır sikişmediği halde, amı bu hale nasıl gelmişti aklım almıyordu. Ağız kısmı, çay bardağının ağzı kadar açılmış, içi görünüyordu. Tek olumlu yanı, kıldan eser bile yoktu.

Nagihan’ın kocaman amı vardı, ama arka deliğin varlığı anlaşılmıyordu bile. Kıllardan temizlenmiş göt deliği, kapkaraydı. Belli ki götten yapmamıştı. Ama o an, bunları düşünmenin sırası değildi. Nagihan’ın bacaklarını omuzuma kaldırıp, amına yumuldum. Ellerimle de memelerini avuçlayıp, uçlarını okşamaya başladım. Nagihan, “Iğhhhhhh!” diye inledi. Amını öpüyor, yalıyor, sonra da dilliyordum. Şişmiş olan klitorisini, dudaklarımla ezip emerek içime çekiyordum. Nagihan altımda debelenirken, bacaklarıyla başımı sıkıştırıyordu. Yaklaşık 10 dakikadır devam ediyordum. Amının dudaklarını ve klitorisini emdikçe emdim. İnleme sesleri gittikçe artıyordu. İnlemesi arttıkça, dilimi kırbaç gibi kullanmaya başladım. Nagihan inledikçe, ben de hızlandım. Yaladıkça yaladım. Emdikçe emdim…

Nagihan inliyor, bağırıyor, ama bir türlü boşalamıyordu. Elimin birini memelerinden çektim. Parmaklarımı sulanmış olan amına sokmaya başladım. Bir, iki, üç derken, dört parmağım amına girmişti. Elimi ileri geri hareket ettirirken neredeyse kolum girecekti amına. Biraz zorlasam kesin girerdi de. Ama Nagihan bir türlü boşalmıyordu. Yalamaktan dilim yorulmuş, emmekten dudaklarım uyuşmuştu. O sırada aklıma arka deliği geldi. Amında sabun gibi kayan elimi çekip, orta parmağımı arka deliğine sokmaya çalışınca, Nagihan’ın irkildiğini farkettim. Ama yinede vaz geçmedim. Kilitorisini emerken, sonunda orta parmağımı arka deliğine soktuğumda, Nagihan, “Iğğğhh!” diye mırıldandı. Götünün deliği öylesine sıkıydı ki, parmağımı içine hapsetmişti. Parmağıma am suyu yedirip, deliğe yavaş yavaş sokup çıkarmaya devam ettim…

İlk başta kendini kasan Nagihan artık gevşemişti. Parmağım, kayganlığın verdiği etkiyle, götüne kolayca girip çıkarken, Nagihan’ın inlemeleri odada yankılanıyordu. Ben durmaksızın bir taraftan göt deliğini parmaklıyor, diğer taraftan amını yalayıp emiyordum. Nagihan birden deli gibi böğürüp, bağırmaya başladı. Şansımıza bir alt katta başkası oturmuyordu, yoksa kesin duyulurdu. Nagihan’ın, “İiiiğğğğğğhh! Aaağğğğğhhyy!” diye inlemeleri artınca, hareketlerimi hızlandırdım. Nagihan zorlanıyordu, bu gidişle kesin boşalacaktı. Birden, “Oooğğğğhhh!” diye derinden böğürdü. Adeta elektriğe çarpılmış gibi titriyordu. O sırada parmağım halen arka deliğindeydi. Ve nihayet, boşalmanın ne olduğunu bile bilmeyen Nagihan, artık boşalmaya başlamıştı. Arka delik kasları kasılırken parmağım bile eziliyordu. Bacaklarının arasına sıkışan boynum, nefes almamı bile zorlaştırmıştı. Nagihan saniyeler boyunca böğürdü durdu. Sonra, yavaş yavaş sesi soluğu kesildi. Ben de gevşeyen bacaklarının arasından çekilip, yanına uzandım…

Konuşmadan öylece yatıyorduk. Bir süre sonra rehavetten içim geçmiş, gözlerim kapanmış. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama, Nagihan’ın sesiyle kendime geldim. Gözlerimi açtığımda Nagihan’ın giyinmiş olduğunu farkettim. Nagihan, “Gitsem iyi olacak…” dedi. “Tamam!” deyip, külotumu giymeden, üzerime penyemi ve eşofmanımı geçirdim. Kapıdan yolcu ederken, “Sonra görüşürüz Nagihan!” dedim. “Görüşürüz!” dedi ve çıktı…

[Nesrin]

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! Tüm Bölümleri

18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!