Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! (12) (Nesrin 37 Y., İstanbul)
Salı günü yaklaşıyordu. O Pazartesi, Nazmi’nin cep telefonuna çağrı attım. Birkaç dakika içinde aradı ve sohbet etmeye başladık. Herzamanki gibi iltifat ediyordu. Bana, “Ne var ne yok aşkım? Seni çok özledim yaa!” dediğinde kendisine hasta oluyordum. ‘Seni çok özledim!’ cümlesi beni çok etkiliyordu, beni bambaşka bir aleme götürüyordu, ona karşı farklı bir duygu taşıyordum. ‘Ben de seni çok özledim!’ diye kendisine haykırmak istiyordum. Doğrusu bir kadının gönlünü hoş etmeyi çok iyi biliyordu. Neden aradığımı bildiğ halde, Bahar konusunu açmıyordu. Sonunda dayanamayıp, ona, “Aşkım sen varya…” dedim. “Eee?” dedi. “Bahar için aradığımı biliyorsun, değil mi?” diye sordum. “Evet yaa, Bahar konusunu ne alemde aşkım? Kendisini ikna edebildin mi?” diye sordu. Ben de Bahar’la aramda geçen bütün olayları bir bir kendisine anlattım.
Anlattıklarım hoşuna gitmişti, “Çok güzeeel!” diyerek memnuniyetini belirtti. Kendisine, “Bak aşkım, Bahar ilkkez kocasını aldatacak, ona çok iyi davranmalısın!” dedim. “Merak etme aşkım, biliyorum!” dedi. Yine de onu Bahar hakkında tekrar bilgilendirmek istiyordum, “Unutma, Bahar daha önce götten hiç yapmamış, sakın götten sikmeye kalkışma onu! Sonra kocası şüphelenebilir! Anladın mı?” dedim. O da, “Seni alıştırdığım gibi onu da alıştırırım aşkım!” diye güldü, daha sonra şaka yaptığını söyledi. Ben de ona, “İnanılmaz küçük götü var, senin o kocaman yarrağın, istesen de oraya girmez!” dedim. Nazmi kahkaha atarak gülünce, ben de kendisine eşlik ettim. Son olarak, yarınki buluşma yeri ve zamanında anlaştık ve kapadık telefonu. Saat 10:00 gibi, aynı yerden bizi alacaktı. Sonra neler olacaktı, yarın hep beraber görecektik.
Bahar’ın işyerinden aldığı izin bizim için yeterli değildi, şimdi de evdekilerden izin alması gerekiyordu. Pazartesi mesaiden sonra Bahar’la bir plan yapmamız gerekiyordu. Bahar akşam işten döndükten sonra ilk bana uğradı. Plan işini halettiğimizde Bahar’ların evine ikimiz beraber indik. Daha önceleri ben para karşılığında evlerde temizlik yaptığım için, Bahar’ın kaynanasına durumu anlattım. Kaynanasına, yarın gideceğim evin temizliği için birine daha ihtiyacım olduğunu, şayet izin verirse, yanımda Bahar’ı götürmek istediğimi söyledim. Bunun için Bahar’ın güzel para alacağını söylediğimde, kaynanası yelkenleri çoktan indirmişti. Bahar’ın benimle beraber olacağı için olumlu bakıyordu. “Tabii gitsin, ama yine de kocasından izin alması gerekiyor!” dedi. Bahar’ın kocası Kahvehane çalıştırdığı için, Bahar telefonla kocasını aradı. Ve durumu anlattığında, kocası, “Tamam aşkım, gidin!” diyerek kendisine izin verdi. Artık herşey ayarlanmış, Bahar’ın kaynanasından ve kocasından izin sorunu da aşmıştık. Daha sonra kaynanasının izniyle, Bahar’la benim eve çıktık.
Ocağa çay suyu koydum. Çayı demledikten sonra karşılıklı oturup içmeye başladık. Çaylarımızı yudumlarken heycanlı heyecanlı sohbet ediyorduk. Konu konuyu açtı, derken eski kızlık günlerimizden bahsetmeye başladık. Genç kızken başımızdan geçenleri birbirimize anlatırken, konu cinsel itiraflara kadar gelmişti. İlk önce Bahar anlatmaya başladı…
Bahar, “Köyde yaşarken tarlalarımız vardı. Yazları tarlada çalışıyordum. Birgün tarlaya giderken, mısırların arasında birinin olduğunu farkettim. Biraz korkmuştum ama, merak ettiğim için sessizce yaklaştım. Bir de ne göreyim, bizim kapı komşumuz Sinan, mısırların arasına çömelmiş, önüne bir dergi koymuş, dergideki çıplak kadın resimlerine bakarak sikiyle oynuyor. Gördüğüm şey karşısında dilim tutulmuştu, ama ordan da ayrılamıyordum. İlkkez böyle bir şeyle karşılaşmıştım. Sikini eline almış ileri geri sıvazlıyordu. Merakla izlemeye başladım. Bir süre sonra amımın sulandığını hissettim. Sinan ise kendinden geçmiş gibiydi. Birden Ayağa kalkı. Sonra avucuna tükürdü, daha sonra tükrüklü avucunu hızlı hızlı sikmeye başladı. Tam o esnada boşalmaya başladı. Sikinden çıkan döller ileri doğru fışkırırken, ilkkez birinin boşalma anını görmüştüm. Onun o hali öylesine hoşuma gitmişti ki, ben de hızlı hızlı amımı okşuyordum. O sırada bütün vücudumu ter basmıştı. Titremeyle birlikte aniden kasılmaya başladım. Kasıklarımdaki yanma dayanılır gibi değildi. Vücudumdaki kan, sanki bacaklarımın arasına iniyordu. İşte o anda müthiş bir zevkle tanışıyordum, Orgazm olup boşalıyordum. Daha önce boşalmanın ne olduğunu duymuştum, ama o güne kadar kendim yaşamamıştım. O gün boşalmak denen o inanılmaz zevkle tanışmış oldum. Beynim uyuşmuş, halen ordaydım. Sessizce gitmek için yerimden hareket edince, yanlışlıkla yerdeki kuru bir ağaç dalına bastım. ‘Çatt!’ sesini Sinan da duymuştu, “Kim var orda?” diye bağırdı. Arkama bakmadan ordan uzaklaştım. Ama o gün gördüklerim aklımdan çıkmıyordu. Özellikle akşamları yatınca amım sulanıyor, sulanınca da boşalmadan uyuyamıyordum!” diye anlattı.
Bahar, “Hadi, şimdi sen anlat bakalım!” dedi. O an aklıma yaşadığım birçok şey gelmişti, “Hangisini anlatayım kızz? Birkaç tane var?” dedim. Bahar kahkahayla gülerek, “Abla anlat anlat, hepsini anlat!” dedi. Ben de anlatmaya başladım…
“Kızlarla evde buluştuğumuzda genellikle evcilik oyunu oynardık. Evcilik oyununda ben hep koca rölünü oynardım, karım olarak ta teyzemin kızını seçerdim. Teyzemin kızı benden bir yaş küçüktü, ama çok güzel bir kızdı. Karı kocayı oynadığımız için yatakta yatmamız gerekiyordu. Yorganın altına girince, donlarımızı çıkarırdık. Yorganın altında bir erkekmişim gibi, teyze kızının bacaklarının arasına girip, amımı amına sürterek onu sikmeye çalışırdım. Bizim çocuklarımız rölünü oynayan diğer kızlar, bizden yaşça çok küçük oldukları için, bizim yorganın altında tam olarak ne yaptığımızı bilmiyorlardı tabii. İşte ben de ilk defa orgazmla ve boşalmayla o şekilde tanıştım!” diye anlattım.
Bahar heyecanla, “Peki ilk defa bir erkeğin sikini nezaman gördün?” diye sorunca, ben de anlattım. “O zamanlar külot falan yoktu, donlarımızı annem dikerdi. Zaten dayanıklı olmadığı için ağ kısımları hemen sökülüyordu. Komşumuzun oğlu Nevzat ile inekleri otlatırken zaman zaman beş taş oynuyordum. Oyun sırasında, Nevzat’ın bacaklarımın arasına baktığını farkettim. Bende jeton düştü tabii, donum sökük olduğu için görünen amıma bakıyordu. Hemen toparlandım, ama ikimiz de çok utanmıştık. Uzun zaman konuşmadan öylece oturduk. Göz göze geldiğimizde sessizliği ilk bozan da o olmuştu, “Çok değişik… Daha önce hiç görmedim!” dedi. Bahsettiği konu amımdı. “Gerçekten görmedin mi?” diye sordum. Başını ‘Hayır!’ anlamında sağa sola sallayıp, “Valla görmedim!” dedi. “Ben de oğlanlarınkini hiç görmedim! Sen benimkini gördün, ben de seninkini görebilir miyim?” dedim. Ne demek istediğimi anladığı halde anlamamış gibi davranıyordu, belli ki benden çekiniyordu. Yüzündeki kızarıklık tedirgin olduğunu gösteriyordu. Pantolonunu indirmeye çalışırken, gözlerine bakıyordum. Pantolonun ardından donunu da indirmişti. O an kalbim küt küt atmaya başladı. Yavaş yavaş kalkan siki diklenmişti. Dimdik olmuş sikine bakarken nefes alışım hızlanmıştı. “Sen de açsana!” dedi. Bacaklarımı açıp, donumun sökük olan yerinden amımı gösterdim. O benim amıma bakarken, ben de onun sikine bakıyordum ve neden bilmiyorum ama, bu durum hoşuma gitmişti. İşte bu da benim gördüğüm ilk erkek sikiydi!” dedim.
Sözümü bitirdiğimde, Bahar, “Eee, birşey yapmadı mı sana? Onun yerinde ben olsaydım, orda senin amını sikerdim abla! Hadi anlat anlat, başka neler yaptın?” dedi. Ben de, “Kızım eski mevzuları bırak da, sen asıl yarını düşün! Nazmi ikimizi de sikip yarrağa doyuracak! Bakalım Nazmi’nin o koca yarrağını amına nasıl alacaksın?” dedim. Bahar, “Kız tavuk, hepsini almazsam, bana da Bahar demesinler!” dediğinde, ikimiz de kahkahaya boğulmuştuk. Saate bakarak, “Vakit geç oldu, yarın erken kalkacağımız için dinlenmemiz lazım. Neyse kız, yarın için ne yapıyoruz?” dedim. Bahar omuzlarını yukarı kaldırarak, “Sen bilirsin abla!” dedi. Yapması gereken hazırlıkları bir bir kendisine anlattım. Bahar, “Tamam anladım abla!” deyip, eve gitmek için ayaklandı. Dışkapıyı açmaya yöneldiğinde, “Öpmeden mi gidiyorsun kız?” deyip dudaklarından kaptım. Bir müddet öpüştükten sonra gönderdim.
Bakım için Bahar’a söylediklerimi benim de yapmam gerekiyordu. Banyoya girip, koltuk altlarımı, amımı, götümü ve vücudumun diğer istenmeyen tüm kıllarını ağda edrek tertemiz oldum. Bir saaten fazla bu işle uğraştım. Evliliğim boyunca kocam için böyle bir bakım yapmamıştım. İki dakikalık sikiş için buna değmezdi. Ama şimdi her yerim tertemiz ve pürüzsüzdü. Özellikle amım ve götüm tam yalamalık olmuştu. Amım sulanmasın diye Nazmi’yi düşünmek bile istemiyordum. Çünkü amım sulandığında ya parmaklayacaktım, yada dahada azıp, geldiğinde kocama siktirecektim kendimi. Kocamın beni böyle kaymak gibi am ve götle görmesini istemiyordum. Banyodaki işimi bitirdiğimde aklıma Bahar geldi, umarım benim gibi heryeri tertemiz olmuştur diye düşündüm.
Uykusuz geçen gecenin ardından, sabah erkenden uyandım. Kahvaltı hazırladım. Kocamla kahvaltı ederken, o an aklım başka yerdeydi. Kocam, “Hayrola hanım, dalgın görünüyorsun?” dediğinde, kendimi toparladım. Konuyu değiştirmek için de, “Çocuklar olmayınca evin tadı tuzu kalmıyor…” dedim. Bu kez Kocam, “Dert etme hanım, telefon ederiz, çocuklar da gelir!” dedi. Ben de, “Boşver canım, onlar gelmek isterse, ben gidip alırım!” diye karşılık verdim. Kahvaltı bittikten sonra, kocam üzerini giydi, çıkmak için hazırlandı. Gayet güleç bir yüzle kocamın üzerini düzeltirken, “Hayırlı işler kocacığım, kazancın bol olsun!” dedim. O da, “Sağol hanım! Sağol!” deyip yanağımı okşayıp, öyle çıktı evden.
Kapı kapandıktan sonra balkona çıktım, kocam gözden kaybolana kadar arkasından baktım. Artık benim de hazırlanmam gerekiyordu. Kombiyi yakıp yatak odasına geçtim. Üzerimdekileri çıkarıp, çırılçıplak banyoya girdim. Sıcak suyun altında güzel bir duş aldım. Kurulanıp çıktıktan sonra iç çamaşır olarak, gök mavisi sutyen ve Tanga takımımı giydim. Göğüslerim belli olduğundan üzerine atlet giydim. Atletin üzerine de beyaz bir badi. Altıma ise, boyu topuklarıma kadar uzanan siyah bir etek. Hava sıcak olduğundan, külotlu çorap yerine, yaprak desenli bir tül çorap giymiştim. Türbanımı da bağladım mı, hazırlık işim bitmiş demekti.
İçerdeki saate baktığımda, Bahar’ı merak etmeye başladım. Saat 09:30’a geliyordu ve daha Bahar’dan ses soluk yoktu. Bu kız nerde kaldı diye düşünmeye başlamıştım ki, kapının zili çaldı. Kapıyı açtığımda, Bahar tüm güzelliğiyle karşımdaydı. İçeri buyur ettikten sonra kapıyı kapadım. Bahar’ı en ince ayrıntısına kadar süzmeye başladım. Diz altı, desenli bir etek giymişti. Bacakları düzgün olduğu için, bu kısa etek, kendisine çok yakışmıştı. Üstte beyaz bir badi. Badinin üzerine, yazlık bir hırka. Başına da, bordo renkli bir türban bağlamıştı. Bu çıtı pıtı kadın, tam bir çıtır olmuştu. “Büyük güne hazır mısın?” diye sordum. Bahar başını sallayarak, “Evet hazırım abla!” derken sesi titriyordu. Heyecanlı olduğu her halinden belli oluyordu.
Ben de siyah beyaz türbanımı başıma bağladım, kalçalarımı örten yeleği de üzerime çektim. Artık ikimiz de hazırdık. O anda Bahar’ın elindeki plastik poşet çanta dikkatimi çekti, “İçinde ne var?” dedim. “Eşofmanla eski tişört, terlik falan var! Temizlik yapacağız yaa!” dedi. Bu kız şeytana papucunu ters giydirirdi. “Kız ben bunu nasıl düşünemediiiim? Doğru yaa, yeni elbiselerle temizlik yapılmaz ki!” dedim. Kısa bir gülüşmeden sonra, ben de kendime öyle bir çanta hazırladım. Artık ikimiz de hazırdık. Çıkma vaktı gelmişti. Çıkmadan önce Nazmi’yi aradım, “Nerdesin aşkım?” dedim. “Herzamanki yerde bekliyorum! Bahar hanım da geliyor mu?” diye sordu. Bahar’a bakıp, “Evet, yanımda!” dedim. “Hadi bekliyorum aşkım, görüşürüz birazdan!” dedi. “Tamam, görüşürüz!” deyip telefonu kapadım ve Bahar’a, “Kıızz, seni sordu. Hadi iyisin iyisin!” dedim.
Evin sağını solunu şöyle bir kontrol ettikten sonra kapıyı kilitleyip evden çıktık. Artık Bahar için dönüş yolu yoktu. 40 kiloluk çıtı pıtı Bahar’ı siktirmek için Nazmi’ye götürüyordum. Bahar da sikilmek için benimle geliyordu. Evden uzaklaşmış, buluşma yerine doğru yaklaşıyorduk ki, Bahar, “Götten sikmez beni değil mi abla?” diye endişesini dile getirdi. Ben de, “Merak etme kız, götten seni değil, beni sikecek!” dedim. Bunu söylerken etrafa dikkat ediyorduk ve fısıltıyla konuşuyorduk. Sonra Bahar’a, “Kız amın bayram edecek bugün!” dediğimde, Bahar cevap vermeden tebessüm etti.
Birkaç dakika sonra minibüs yoluna çıktığımızda, “İşte orda!” dedim. Bahar’ın yüzünde tatlı bir pembelik oluşmuştu. Arabanın yanına geldiğimizde, “Sen arkaya geç kız!” dedim. Bahar arka koltuğa, ben de Nazmi’nin yanına oturdum. Nazmi’ye, “Merhaba!” dediğimde, o da, “Merhaba güzel bayanlar!” dedi. Sonra tanıştırma faslına başladım, “Bu Bahar, benim en samimi arkadaşım! Bu da Nazmi!” dedim. Nazmi, “Memnun oldum Bahar hanım. Nesrin doğru söylemiş, gerçekten çok güzelsiniz!” dedi. Nazmi’nin sesi yumuşak ve oldukça içtendi. Bahar teşekkür ederek karşılık verdi, ama sesinden çok heyceanlı olduğu anlaşılıyordu…
[Nesrin]
Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi! Tüm Bölümleri
18+ YASAL UYARI:
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi sitesi 18 yaşından büyükler içindir! 18 yaşından küçük iseniz
ve bulunduğunuz ülkede Seks Hikayesi okumak kanunen yasak ise, bu siteyi derhal terkediniz!